İstanbul deyince aklıma martı gelir.
Yarısı gümüş, yarısı köpük
Yarısı balık, yarısı kuş.
İstanbul deyince aklıma bir masal gelir,
Bir varmış, bir yokmuş.
İstanbul deyince aklıma Gülcemal gelir
Anadolu`da, toprak damlı bir evde
Gülcemal üstüne türküler söylenir.
Süt akar cümle musluklarından
Direklerinde güller
İstanbul deyince aklıma bir martı gelir
Yarısı gümüş yarısı köpük
Yarısı balık yarısı kuş
İstanbul deyince aklıma bir masal gelir
Bir varmış bir yokmuş
İstanbul deyince aklıma Gülcemal gelir
Anadolu'da toprak damlı bir evde
Gülcemal üstüne türküler söylenir
Süt akar cümle musluklarından
Direklerinde güller tomurcuklanır
Anadolu'da
İnsan psikolojisine tesir eden üç kuvvet: Arzu, heyecan, akıl. Arabacı akıl, arzu ve heyecan iki azgın at. Araba biziz, aklın vazifesi, heyecanlarımızla arzularımızı dengelemek.
İki pınar su var önümüzde. Birinden hazların balı akıyor, öbüründen bir su: akıl.
Eflâtun idealizmi, ahlâk bakımından insanı maddenin esaretinden kurtarmak istemiştir.
Eflâtun bir terkip. Ödip kompleksine müptelâ olmayan bir şakirt. Aristo gibi üstadının ilk tenkitçisi değil. Eflâtun mazi olduğu kadar istikbaldir de.
İnsan psikolojisine tesir eden üç kuvvet: Arzu, heyecan, akıl. Arabacı akıl, arzu heyecan iki azgın at. Aklın vazifesi, heyecanlarımızla, arzularımızı dengelemek.
İki pınar var önümüzde. Birinden hazların balı akıyor, öbüründen bir su: akıl.
Günlük yaşamda, özellikle başkalarını ikna etmek, koşullandırmak veya yönetmek gerektiğinde, kendini kurtarmak için bir Machiavelli yaratan sadece bizim zamanımız olmuştur.
Machiavelli’nin kastettiği şeyin, söylediğinin aynısı olmadığı görüşü veya onun literal olarak değil, mecazi olarak okunması gerektiği görüşü Spinoza, Rousseau, Hegel, Marx gibi isimleri içine alan bir okuma geleneği oluşturur. Bu geleneğe göre, Machiavelli şaka yapmamaktadır, bilakis kötülüklerinden ders alıp uyanacağımız bir ibret hikayesi anlatmaktadır. Aslında Machiavelli, kötücül biri değildir. Benedetto Croce’ye göre, o, mustarip bir hümanisttir. Modern Prens’in yazarı Antonio Gramsci’ye göre ise, Machiavelli devrimci bir öncü, kolektif iradenin hegemonyasının antropomorfik sembolüdür.
Politik kötülük deneyimi, herkesi politikayı suçlamaya ve indirgemeye götürürken Arendt’i politikanın niteliğini araştırmaya ve onun moralle ilişkisini incelemeye ve dolayısıyla Machiavelli’ye götürecektir. Politik kötülük üzerine düşünmek için Prens’e iyi olmamayı öğrenmeyi öğütleyen Machiavelli’ye dönmek ilk bakışta paradoksal görünebilir. Ama Arendt, bu öğütte immoralite ile politikayı özdeşleştiren Makyavelizm yorumcularından farklı olarak moral ve politika arasındaki farkı ve hatta moral karşısında politikanın yüceltilmesini bulacaktır.