Kaç kez ölmüş, kaç kez silinip gitmiş ellerdekiler,
Sis, en gizlicesine kırılmış kıkırdaklar,
Dilsiz ağızlar,
Yok etmek istercesine un ufaktı,
Sessizliğiniz:
Ama birden, yeniden çıkıyorsunuz ortaya, kopan kasırgalarla
Bir başka kez ve başkalarıyla,
Ey siz,
Yürekler ve köklerin o erişilmez derinliğinde
Yatan kardeşlerimiz.