Günün birinde bir yaban tavşanı ona doğru koştu ve hırkasının altına girdi. Uzakta bir tilkinin kulak yırtıcı sesi geldiğine göre, korkan hayvanın canını kurtarmak için koştuğunu anladık.
Francesco tavşanı okşadı ve öyle yumuşak sesle konuştu ki onunla, şaştım. Şimdiye dek hiç bir insana böyle tatlı konuşmamıştı.
"Elini minik yüreği üstüne koy bak Leo Kardeş, bak nasıl tir tir titriyor zavallıcık. Bütün vücudu diken diken olmuş. Kusura bakma ama tilki kardeş, bu tavşanı yedirmeyeceğim sana. Onu Tanrı, kurtarayım diye gönderdi bana."