“Köy enstitüleri deyince Fakir Baykurt, Mahmut Makal, Talip Apaydın gibi ünlü yazarları çizerleri anımsıyoruz. Nihayet farklı bir kulvardan gelse de, şöhretlerin yanına koymamız gerekirken, unuttuğumuz olimpiyat şampiyonu Ahmet Bilek’e bağlıyoruz. Lafı…”
" Hakkı yenmiş, sömürülmüş insanlardan ve toplumdan yana olacaktım. İnancıma aykırı hiçbir davranış önünde boyun eğmeyecektim. İçten kanılarımdı bunlar."
Sayfa 180Kitabı okudu
Reklam
" Biz köy öğretmenleri bunun için yetiştiriliyorduk. Halkı okutup uyandıracaktık. Yoksulluktan, karanlıktan, ortaçağın yanlış inançlarından kurtaracaktık. Halk düşmanları ile savaşacaktık. Her gün, her derste bunu işitiyor, bunu düşünüyor, bunu konuşuyorduk. Kimdi halk düşmanları? Halkı aldatanlar, halkı ezenler. Halkın hakkını yiyenler. Bizde bunu belirten binlerce örnek vardı. Böylesi bir yaşamın içinden çıkıp gelmiştik. "
"Bilgiyi iş haline getirmek gerekir. Bilmek, söylemek değil, yapmaktır. İlkel hayatı değiştirmek, güzelleştirmek, geliştirmektir."
" Size şunu söylüyorum, bizim asıl bayramımız yurdumuzu bu gerilikten, bu karanlıktan kurtardığımız gün başlayacaktır. Şimdi bize düşen milletçe çalışmak, çok çalışmaktır. Parolamız şu olmalıdır: Bayramda çalışırız bayramlar için!"
" Çalışmayan, hazır yiyen insan, iyi insan değildir. Efendilik de değildir. Eskidenmiş o. Şimdiki efendilik başka. Çalışan, bir iş yapan, çevresine yararlı olan insan değerlidir artık. Biz böyle yetişiyoruz."
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.