Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Agu'nun mektubu
“Sevgili Dostlar, Öncelikle hepinize merhaba! Benim adım Agu. Size söyleyecek çok sözüm var. Ama ben nereden başlayacağımı hiç bilmiyorum. En iyisi sözüme size teşekkür ederek başlayayım. Öncelikle Kara Orman masalını yazdığın için Ak Han sana, bu masalı sana anlattığı için sevgili ninene, sonra da bu masalın kanatlarına tutunup seninle bir
Sayfa 26 - Yazar Ak HanKitabı okudu
Ay perisi Aya ve Kara Orman Masalı
Ve işte ay perisi Aya’nın gittiği o günden sonra da ninem, Ne zaman beşiğimi tıngır mıngır sallasa, bana hep bu masalı anlatırmış. O günden sonra da ben, ne zaman Kara Orman masalını dinlesem, Kalbim hep heyecanla dolarmış. Böyle böyle ninem sallamış beşiğimi her gün, Ben de büyümüşüm günbegün. Derken günlerden bir gün, Önemi yok olduğunun hangi gün. Elime kağıdı, kalemi almışım. Ve aldığım gibi de “Kara Orman masalını” yazmaya başlamışım. Yazdıkça da yüzümde güller açmış. İçim de neşeyle dolup taşmış. sayfa 20 son satır ve sayfa 21 ilk üç dörtlük
Sayfa 21 - Yazar Ak HanKitabı okudu
Reklam
Kara Orman Masalı
Kara Orman Masalı Bir varmış, bir yokmuş. Günlerden bir gün Ay Dede minik yıldızlarla Evren’de gezinirken, Evren ise o sırada benim kalbimin içinde gizlenmişken, Birden her şey sus pus olmuş. Sonra da nasıl olduysa olmuş, Bir kızılca kıyamettir kopmuş. İşte o kıyamette, zaman da bir anlığına durmuş. Hemen sonrasında berber pireler, tellal develerle kavgaya tutuşmuş. Onlar kavga ederken, ben beşiğimden düşmüşüm. “Ah” deyince de ağzımdan emziğimi düşürmüşüm. Bunun üzerine ben de başlamışım iki gözüm iki çeşme ağlamaya. Ağlamam kesilmeyince de başlamışım oyuncak çıngırağımı sallamaya. sayfa 9
Sayfa 9 - Yazar Ak HanKitabı okudu
Küçük Dost
.....“Ey, bu masalı yazan Ak Han! Ve de Ey, bu masalı okuyacak olan Küçük Dost! Gözleriniz hep umutla ışıldasın, Yüzünüz hep neşeyle parıldasın, Yüreğiniz hep sevgiyle ışıklansın, Ruhunuz ise hep güzelliklerle aydınlansın, Ve de Her nefeste iyilik sizinle olsun, Her adımda bilgelik yoldaşınız olsun, Her acıda huzur sığınağınız olsun, Her zorlukta ise cesaret gölgeniz olsun.”.... Sayfa 24
Sayfa 24 - Yazar Ak HanKitabı okudu
Irk Masalı
Irk ayrımcılığı kanunları son derece keskindir: "Çevredeki halklardan ve yabancı karılardan ayrılın!" (Ezra, 10/11). Boşanmalar üç ay içinde gerçekleşir: "İlk ayın ilk günü yabancı kadınlarla evlenmiş bütün erkeklerin durumunu incelemeyi bitirdiler" (10/17). Nehemya'da (13/3) açıkça belirtilir: "İnsanlar bu kanunu duyunca, kanı karışık her adamdan ayrıldılar." Nehemya ilâve eder: "Ve o günlerde Aşdodlu ve Ammonî ve Moablı karılar almış olan Yahudiler gördüm ve çocuklarının yarısı Aşdod diliyle konuşuyor ve Yahudi dilini bilmiyorlardı, ancak bu ve şu kavmin diline göre konuşuyorlardı. Ve onlarla çekiştim ve onlara lanet ettim ve bazılarını dövdüm ve saçlarını yoldum. Sonra Tanrı adına şu konuda yemin ettirdim: Kızlarınızı onların oğullarına vermeyin ve oğullarınıza ve kendinize onların kızlarını almayın!" (Nehemya, 13/23-25). "Halkı bütün yabancılardan arındırdım. Kâhinlerle Levililere görevlerini tek tek bildirdim." (Nehemya, 13/30). Böylece, prensip olarak, her türlü dış katkıdan korunan Yahudilik, başhahamların vesayeti altında devam edecektir.
Sayfa 55 - Timaş Yayınları - Kasım 2023, IstanbulKitabı okuyor
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Reklam
MEÇHUL ŞEHZADE: DELİ KURT 1403 yılının sonlarıdır. Üstü örtülü bir kağnı gecenin karanlığında ilerlemektedir. Genç bir atlı tedirgin bir şekilde kağnıyı yönetmektedir. Kağnıda Yıldırım Bayazıd'ın oğlu İsa Beğ'in eşi Bala Hatun vardır. Bala Hatun hamiledir. Osmanlı sipahisi Çakır Ağa onu sütanasının evine götürmektedir. Çakır Ağa, İsa
MEÇHUL ŞEHZADE: DELİ KURT Olay Örgüsü 1403 yılının sonlarıdır. Üstü örtülü bir kağnı gecenin karanlığında ilerlemektedir. Genç bir atlı tedirgin bir şekilde kağnıyı yönetmektedir. Kağnıda Yıldırım Bayazıd'ın oğlu İsa Beğ'in eşi Bala Hatun vardır. Bala Hatun hamiledir. Osmanlı sipahisi Çakır Ağa onu sütanasının evine götürmektedir.
ATSIZ’IN HİKÂYELERİ: Hikâye, Atsız'ın sanatında en az yer bulan bölümdür. Ömrü boyunca sadece beş hikâye yazmıştır. Onların da dördünü 1931 yılında yayımlamıştır. 1941'de yazdığı beşinci hikâye ise Bozkurt dergisinin Temmuz 1941 tarihli 11. sayısında yayımlanmış, fakat bu sayıda dergi kapatılmıştır. Beşinci hikâye ancak 1966 yılında
1966'da Ötüken'de yayımlanan "Bozdoğanla Sarı Yılan" aslında 25 yıl önce yazılmış ve o tarihte Bozkurt dergisinde çıkmıştır; fakat dergi, bu sayıda kapatılmıştır. Ötüken dergisinde yeniden yayımlanan hikâyenin sonunda "15 Haziran 1941, Maltepe" kaydı vardır. "Bozdoğanla Sarı Yılan" sembolik bir hikâyedir.
313 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.