"Diriliş, aslında bir edebiyat akımından çok, bir hakikat akımıdır. Yeniden inanmak, yeniden düşünmek, yeniden duymaktır." Diriliş, ancak İslam'dan ayrılışın sona erişiyle, ona yeniden kavuşmayla gerçekleşir. Diriliş öldükten sonra tekrar dirilmeyi yani kıyameti, Vel basü badem mevti hatırlatır bize. Bu doğrudur. Öldükten sonra kıyamet saati başlamıştır. Vaktin sahibinin önünde tekrar diriliş için ölmeden evvel dirilmiş olmak gerekir. Bunu öğretir Sezai Karakoç...
Demek ki bir öfkeye yenilecek ve zavallı kardeşimi yaralayacak kadar değişmişim...
Sayfa 305
Reklam
İnsan kendi gözündeki dikeni her zaman tam zamanında görebilse, ne kadar iyi bir yaratık olurdu!...
Sayfa 306
İnsan zoraki çalışır, fakat zorla kendini sevdiremez; bu insanlar hakkındaki sevgi duygusunun yokluğunu göstermez; özellikle onlardan bir şey istenirken... Şayet insanlığa sevgi duymuyorsan, evinde otur. Kendi şahsınla meşgul ol. Cansız maddelerle meşgul ol. Fakat insanlarla, asla!
Sayfa 328
Kızın kendisini sevdiğine inanmaya o kadar alışmştı ki, şimdi kızın bir başkasını sevebilmesi ihtimalinden kederlere düşüyordu.
Sayfa 374
"Adın nedir senin?" diye soruyorlar. Bir adım olduğunu sanıyorlar. Oysa yoktur adım. Hepsini attım; ne adım vardır, ne yurdum. Ben varım yalnız. "Adın nedir?" İnsan. "Kaç yaşındasın?" Saymadım. İstesem de sayamazdım zaten. Her zaman vardım, her zaman da var olacağım çünkü."
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.