Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Yâri Allah olanın hiçbir şeyden korkusu olmazdı."
Sayfa 64
Neydi Evlilik?
Peki ama neydi evlilik? Giyim, takı, eşya, kıyafet, şaşaa, gösteriş miydi? Birkaç süslü söz, gezme-tozma, gülme- eğlenme miydi sadece? Ebedî bir arkadaşlıkta tutunacağın sımsıkı bir el değil miydi? Hayatın fırtınalı denizinde evlilik sandalında birlikte kürek çekmekti evlilik. Sahili selamete çıkınca sonsuz mavilik, huzur, sükûnete ermek değil miydi? Gece olmadan şafak söker miydi? Kışı, ayazı, buzu görmeden bahar gelir, renk renk çiçeklerle bize tebessüm eder miydi? Ekilip çapalamadıkça hoş kokulu lezzetli ürünler derilir miydi? Evlilik böyle bir şeydi tam da! Birbirinin kahrına katlanmak, yekdiğerinin nazını çekmek, derdini anlamak, gamını gidermek, asla eziklik değildi. Büyüklerimizin elli altmış yıl süren evliliklerine özenen gençler, kendi dayanıksızlıklarını ve tahammülsüzlüklerini gözden geçirmeliydi ilk önce.
Sayfa 54 - Hayat yayınları, Kalbim Sana Emanet, Nurdan DamlaKitabı okuyor
Reklam
Neydi Evlilik?
Bir düğün yerine, beş düğün masrafıyla yola çıkan çılgın ihtiyaçlar listesinde boğulmuş bir hikâyede huzur olabilir mi sizce? Sıradan bir yüzükle de pek âlâ memnun olabilecek manevi bağ anlamına gelen bir alyansla başlar anafor. Tek taş kavgalarıyla kaç güzel yürek heder olup gitmiştir.
Sayfa 54 - Hayat yayınları, Kalbim Sana Emanet, Nurdan DamlaKitabı okuyor
Neydi Evlilik ?
Anlık tadımlar yüzünden mahvolup giden hayatlar var. Onun ihtiyaç zannedip peşine düştüğü her şey bir yakamozdur oysa. Kalbi tatmin etmeyen, ruhu tırmalayanlar kervanına katılmıştır bir kere. Çırpındıkça batar, battıkça yiter ve gider.
Sayfa 53 - Hayat yayınları, Kalbim Sana Emanet, Nurdan DamlaKitabı okuyor
Kişi diline sahipse eğer her azasına sahip olurdu
SIR İÇİNE SIR SAKLAYANDIR AŞK
"Yunus ne hoş demişsin, bal–u şeker yemişsin Ballar balını buldum, kovanım yağma olsun." Aşk, tene değil; câna talip olmaktır. Aşk iyidir, güzeldir, hoştur ama aşk gerçek mânada aşk olunca hoştur. Aşk bizim için köprü olmalı, çukur değil. Aşk bizi Mevla'ya götürmeli. Aşk, Havva Ana'da şefkat, Âdem Nebi'de rikkat, Eyüp Nebi'de sabır, Rahme Ana'da kara gün ortaklığı, Züleyha'da pişmanlık, Yusuf'ta iffetin adıdır... Aşk, Hz. Muhammed'de (s.a.v) incelik ve edep, Hz. Hatice'de fedakârca bir gayret, Zeynep'te vefa, Ebü'l As'ta tutkudur...
Sayfa 48 - Hayat yayınları, Kalbim Sana Emanet, Nurdan DamlaKitabı okuyor
Reklam
SIR İÇİNE SIR SAKLAYANDIR AŞK
Esasında aşk, şiddetli bir gönül sancısıdır. İnsan, aşkı ya mecazi kullanır ya da hakiki. Mecazi aşk, güzel olan fânilere gönül bağlamaktır. Gönül bağlandığı fâniyi her an anar. Aşk, aldığı her nefeste, yediği her lokmada sevdiğiyle olmaktır. Aşkın bu mecazi hali bile insanı kendinden edebilecek kadar derindir. Kalp buradan aşkın hakikatini seyretmeye başlar. İnsan bu mecazi aşk ile Mevla'yı bulur. Kalbindeki dinmek bilmeyen sevme ve sevilme arzusunu bu mecazi aşk ile fark eder.
Sayfa 46 - Hayat yayınları, Kalbim Sana Emanet, Nurdan DamlaKitabı okuyor
Bilinmeyen kadim gerçek, kız evladın cennetin kapıları açılır, evlenip yuva kurduğunda kocasının imanını tamamlar, çocuk doğurup anne olduğunda ise cennet ayaklarının altına serilirdi.
Karı koca arasındaki bağ asla nefsani bir hazdan ibaret değildir. O sevgi yüce Allah'ın eşler arasına ikram ettiği bir bağdır. Hakiki aşk, nefsani hazların bulunmadığı anlarda bile bitmez. Aşkı kadim bilenler, en zor zamanlarda bile birbirlerini koruyup kollayanlardır. İşte o vakit yuva, cennetin şubesi olur.
Kibar ve yumuşak sözlü insanlar her yerde saygı duyar ve kalp kazanırlar. Güzel söz, aşkı ve evliliği besler. Sevgiyi kökleştirir. Kalbi konuşturur.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.