1 Haziran’da Mustafa Kemal albay rütbesine terfi etti ve beş gün sonra Sofya’daki Alman ev sahibesi Hilda Christianus’a gururla bir mektup yazdı:
İnsan hayatta bazı dostlar kanabilmek için olağanüstü çalışmak ve özverilerde bulunmak zorundadır. Örneğin siz bana sormuştunuz: “Siz ne zaman albaylığa terfi edeceksiniz?” demiştiniz. Benim yanıtım şu olmuştu: “Bu, bir savaş meydanında kazanılır.” Siz bana karşılık vermiştiniz: “Bunu kanıtlayınız.” Sizin isteğinize uyarak beş günden beri albayım. Bundan başka zât-ı şahaneleri beni gümüş ve altın savaş madalyaları ile ödüllendirdiği gibi, Bulgar kralı Ferdinand da Sen Aleksandr nişanının komander payesiyle ödüllendirdi. Benim için değeri büyük olan İmparator Wilhelm de beni Demir Salip nişanı ile ödüllendirdi. Bütün bu kazançlarımı sizin asil ilhamlarınıza borçluyum.
Sayfa 183Kitabı okudu
Mezara giderken bile kibri üzerindedir kibirli insanların.
Zayıf insan tek başına kalamaz, zayıf insana özgürlüğünü ve götürür geri verir onu size.
…bela insanı bulur – hem de kapıyı çalmadan.
Yarın görüşmek üzere gözümün yaşı!
‘’Keşke, -demişti sonradan Okeanov, -keşke herkesin hayatının zor olduğunu, herkesin kendi başının çaresine baktığını, ortalığı karıştırmayı bırakıp kendi yolunu çizmesi gerektiğini düşünebilmiş olsaydı.’’
Sayfa 115Kitabı okudu
Kitap insanı bozarmış derler. Kitap okumayı pek mi seviyorsun?
Sayfa 32Kitabı okuyor
"Tanrı bilir daha neler göreceğiz!"
Elinde olmadan, tüm yaşamının tam ortadan kırıldığını hissediyordu.
Hürriyet ekmekten tatlı, güneşten güzeldir...
Sayfa 29Kitabı okuyor