Bazen bana öyle geliyor ki, sen korkunç olayları korkunç bir sona bağlamak üzere bilinmeyen, görünmeyen bir el tarafından oynatılan bir kuklaydın yalnızca.
Ama kuklaların da tutkuları vardır.
mutsuz bir çocukluk ve ergenlik geçirenlerin çoğu sonradan mutlu olmayı pek öğrenemiyor ve genellikle güvensiz, depresif, çok kaygılı, umutsuz ve doyumsuz yetişkinler haline geliyorlar.
benim de insan olduğumu, sevilecek biri olduğumu bana o öğretmişti. onun yanındayken içimi daraltan her şeyi unutuyordum, havadaki kasvet dağılıyor, içim sımsıcak oluyordu ama bu duygular bana ait değildi. daha önce kendimi hiç böyle hissetmemiştim.