Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şu özgeçmişler de, bana hep mezar taşları gibi gelmiştir. Hele yazar hâlâ yaşıyorsa kitapların başına erkenden, hatta aceleyle dikilmiş gibi gelir. Sanki özgeçmiş, bir an önce ölse de ben de tamamlansam diyormuş gibi. Sana da öyle gelmez mi?
Sayfa 162Kitabı okudu
Aşk belki dağılmamak için uydurulan bir şeydir sadece, bir kılıf, geçiştirme, temel bir şeyi örtme çabası...
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
Ama öyle değil. Sözcükler koca taş parçaları gibi boynuna asılmış. Her tuttuğun -ya da tutunduğun- seni bir çıpa gibi hızla derinliklere gömüyor.
Sayfa 126Kitabı okudu
Çevreme bakıp ne görüyordum? Boş, boşalmış, içi oyuk yaşamlar toplamı.
Okumak beni yalnızlaştırdı, beni benden sürdü diyemem, belki tersi daha doğrudur, daha önce sürülmüş olduğum, bana aynı zamanda sonsuzluğu duyuran kesin yalnızlığı hissettiğim için okumak beni bu kadar sarmıştı.
Gövdemdeki her canlı sinir çoktan ölmüşken, yürüyen bir felakete dönüşmüşken hangi felaket etkileyebilirdi beni artık?
Reklam
Varlığın aşırılığı da yokluğa varmaz mıydı?
Hayır, Rayber yaşamıyor, onu öldü kabul etsem daha iyi olur. Sağ çıkmadı, bir bodrumda öldü Rayber.
…ama bizim barış dediğimiz nedir zaten, iki savaş arasındaki duraksama değil midir?
Sonra düşünüyorum, madem ev yapıp kendimizi kapatıyoruz, o zaman niye kapı, pencere açıyoruz?
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.