Hiç yaşanmamış olduğu şeyleri insan nasıl olur da unutulmuş, sadece unutulmuş değil yok olup gitmiş, en ufak izi bile kalmamış anılar gibi duyar?
Gözlerini kapat! Her gece böyle üçle dört arası uyanıyorsun. Uykun iyi değil. Uyku seni dinlendirmiyor. Yatağa girdiğinden daha yorgun kalkıyorsun. Bu artık hayvan uykusu, diye düşünüyorsun.
Reklam
Bir güç gerek bana, diyorsun, bir güç ama bu gücü nasıl bulacağım, nereden alacağım?
Bütün bu gün boyu dolaşmalardan sayısız sesle görüntüden oluşmuş saldırgan bir uğultudan başka aklında kalan hiç bir şey yok.
Bütün yaşamımı görüyorum Kader, tam, eksiksiz, dopdolu karşımda uzanıyor. Onu niçin şimdiye kadar hep eksik, yarım, boş bir şey olarak gördüm? Dahası gördüğüm tüm yaşamlar eksikti, yarımdı, bir yaşam taslağıydı, hatta belki taslak bile değildi, yaşam daha doğmadan, varlık fırsatı bulmadan ölmüştü, öyle düşünüyordum. Ama bakışımı ölü yapan şeyi, bana hep aynı şeyi gösteren kendi körlüğümü göremiyordum. Öyle görünüyor ki yalnız kendi yaşamımı değil hiçbir yaşamı doğru dürüst anlayamadım.
Zenginleşmenin bir başka yolu: elinde olanları ver, karşılığında dünyanın çöplerini almaya razı ol. Ama ya çöpe dönüşmüş olan sensen? Bu da olabilir. bir paçavra, fırlatılıp atılmış bir şey, bir artık -neyin artığı? Bu çöpü kime verip kimden ne alacaksın?
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.