Ama yaşamı nasıl olursa olsun, isterse türlü ilginçlikler, sıradaşılıklar, alışılmamışlıklar barındırsın -elbette hiç öyle değildi- herhangi bir yaşam öyküsü zaten bize ne kadar yabancı olabilirdi ki? Bugün sorun başka yaşamların bize ne derecede yabancı olup olmadığı değil belki, aksine her yaşamın, ne kadar aykırıymış gibi görünse de katlanılmaz derecede yakın, anlaşılmaz derecede bildik olmasıdır. Bütün yaşamları tanıyoruz ama bildiğimiz ne?
Arayış önemlidir, ama arayıştan da önemlisi bir çıkışı bulmaktır. Yaşamda bir yere doğru çıkmaktır. Yaşamı bir yere, bir yöne doğru açmak, bir yaşam yaratmaktır.
...insan uzun yıllar şuna ya da buna benzememek için çabalar, kurtulmak için çabalar, başka bir şey olmak için çabalar, ama sonuçta ortaya da doğru dürüst bir yaşam çıkmaz. Çıka çıka yine kendini kemirmiş, ipe sapa gelmez bir yaşam çıkar.