Ayrıca, kızlar başarısızlıklarını aileleriyle ve öğretmenleri ile sıcak, yapıcı ilişkiler kuramamak olarak da tanıyorlardı.
...
Sadece birbirlerine karşı sıcak duygu ihtiyacındaydılar.
Geleneksel psikiyatri sadece hastalara soğuk ve ilgisiz davranmak gerektiğini öğretirken,
Gerçeklik Terapisi hakiki, sıcak , pozitif bir ilginin olması gerektiğini söylemektedir.
Geleneksel psikiyatrinin öğretilerine dayanan çoğu eski eğitimci, öğretmenlerin öğrencileriyle coşkulu bir şekilde ilgilenmemeleri gerektiği yanılgısına düşmektedirler.
Çoğu çocuğun okuldaki başarısızlığına motivasyon eksikliğini gösterirken, bu iddiaya tam bir açıklama getirememektedirler. Genellikle başarısız olan öğrencileri motive ederken gösterdikleri tutumları, dış baskılar uygulamak şeklindedir.
Aksine, Gerçeklik Terapisi motivasyon konusuna doğrudan girmez. Doğrudan motivasyonu hatalı buluyoruz, çünkü bunun sadece "bir silah" ya da başka güç kullanılan metodlarla elde edilebileceğini biliyoruz.
Silahlar, zor kullanma, tehditler, utanç veya
cezalandırma tarihi, zavallı itici güçlerdir ve (silah öneğine devam edersek) ancak nişan aldığı ve karşısındaki kişi korktuğu sürece iş görür. Eğer kişinin korkusu geçer ya da silah inerse motivasyon da kesilir.
“İnsanlar hakkında tartışma götürmez bir gerçek varsa, o da başarının doğrudan doğruya parayla ilgisinin olmadığıdır. Hangi alanda olursa olsun başarı; insanların birbiriyle ne kadar iyi ilişkiler içinde olduklarıyla doğru orantılıdır.”