Hılfu’l-Fudûl Cemiyeti’nin kurulması için Mekke’nin ileri gelenlerinin bir araya getirilmesi adına gerekli çalışmayı ve daveti yapan ilk kişi Peygamberimizin (a.s.m) amcası Zübeyr idi.
… mümin olabilmek ancak hicret etmekle mümkün olabilmektedir. Çünkü bir kişi, ancak, daha önce değişik nedenlerle mensubu olduğu yanlış inanç ve ortamları terk ederek mümin olabilir. Yanlış inanç ve davranışlardan, mensuplarından, ortamlardan uzak olan durumuna süreklilik kazandırarak müminliğini devam ettirebilir.
Sayfa 25Kitabı okuyor
Şükür, Kur'an'daki anlamıyla 'bir insanın, Allah'ın kendisine verdiği göz, kulak ve bunların dışında olan bütün organlarını yaratılış gayesine göre kullanmasını' ifade etmektedir.
... yaşamak; gerçekten yaşamak, yaşamaya değer bir hayata sahip olmak İslâm ile mümkündür.
Abdullah'ın kanlar içerisindeki haline üzülen arkadaşları, onun şu sözlerini duyunca şaşırdılar: 'Allah düşmanlarının bu kadar güçsüz ve hakir olduğunu bu günkü kadar hiç anlamamıştım. İsterseniz aynı şeyi yarın da yaparım'. Abdullah dayak yemiş ve bütün vücudu kanlar içinde kalmıştı, ama bir gerçeği de fark etmişti: Müşrikler yanlış tarafta olmanın, bâtıla mensup olmanın acziyetini yaşıyorlardı. Yanlışın, haksızlığın, bâtılın tarafında oldukları için de gerçeği ancak kaba kuvvetle susturmaya çalışıyorlardı. Saldırganlıkları, öfkeleri tamamıyla zavallılıklarının, acziyetlerinin sonucuydu.
Sayfa 363
İlk müminlerin iman edişlerinin tek nedeni Resulallah'ın şahsına duydukları sevgi ve güvendi.
İmanın anlamı güvenmek, tereddütten uzak olmak, haber verenin doğruluk konusunda kuşku duymamak, güven ve emniyet içinde olmaktı.
Kötülük tuzakları kuranlar, Allah'ın kendilerini yere geçiremeyeceğinden veya kendilerine bilemeyecekleri bir yerden azabın gelmeyeceğinden emin mi oldular?
Benimki küs değil de üzülmemek için uzak durmak diyelim.
Bir Müslümanın din kardeşi 3 günden fazla terk edip küs durması helal değildir.