tuvalette fazla ıkındığınızda kalpte ritim bozukluğu oluşur. "kabızlık ile ritim bozukluğunun ne alakası var" diye de düşünebilirsiniz, ancak gayet yakın bir alakası var. kabızlık yüzünden ıkındığınızda kan beyne yükselir ve boyun arterinde ki baskı sensörleri çalışarak kan basıncını düşürmek için kalbin hareketini bastırır. buna
Edo Dönemi'nde seçkinler turpun sadece kök kısmını yerken, yoksul insanlar yaprak ve kabuklarını yerdi. Ne var ki, uzun yaşayanlar yaprak ve kabukları yiyen yoksullar olurken, yalnızca kök kısmını yiyen seçkinler hayata erken veda ederlerdi.
Reklam
Yiyip yiyip kilo alamamak
İnsanlık tarihi boyunca yaşanan açlık dönemlerinde atalarımız hayatta kalma yolunda, az miktarda gıda maddesinden mümkün olduğunca çok besini almaya çalışan genleri kazandı. İşte bu, " yaşama gücü genleri"nden biri olan "tutumluluk geni"dir. Sonunda yiyecek bulunsa da bir daha ne zaman bulunacağı bilinmiyordu. Bu yüzden, insanoğlu az da olsa yiyecek bulduğunda onu bir an önce yağa çevirerek vücutta depolama eğilimi kazandı. Evet, vücudumuz az yese bile kilo alacak şekilde yaratılmıştır. Öyle olmasaydı, atalarımız açlıkla mücadeleden muhtemelen sağ çıkamayacaktı. Bu sebeple, az miktarda yemek yense bile kilo alma eğilimi insanoğlunun evriminin bir sonucudur. Bazen ne kadar yerse yesin kilo almayan insanlarla karşılaşırız; bunlar "tutumluluk geni" eksik olan nadir vakalardır. Aslında açlık durumunda muhtemelen ölürler. Genel olarak, yemek yenildiğinde iç organların yağlanması, doğanın bir mucizesidir. Bu yüzden insanoğlu 170.000 yıl boyunca hayatta kalabilmiştir.
erken uyanırsanız, sabah güneşine bakın. sabah güneşinin ışığıyla uyarılan beyinden bol miktarda mutluluk hormonu olan serotonin salgılanır ve tüm gün mutlu olabilirsiniz.
"ağza giren her şey yenmeli" kuralı sofranın kuralı haline getirilirse, çocuklar en başından o yemekleri yememeye ve dengesiz beslenmeye başlarlar. eğer bu kuralı "bir kez ağza değse bile çıkarılabilir" diye değiştirirseniz, çocuk her şeyi mutlaka bir kez dener ve yetişkin olduğunda yiyemediği şeyleri de yemeyi başarır.
bağımlılık yapan yiyeceklerin ilk özelliği, alındığında mutluluk hissi vermesidir. beyne zararlı maddelerin kolayca girmesini engellemek için "kan-beyin-bariyeri" denilen bir bariyer hazır bulunur. bu bariyeri geçebilen maddeler "beyin ödül sistemi" olarak adlandırılan kısmı uyararak endofrin ve dopamin gibi hormonları salgılar. bu durumda tam da uyuşturucu madde kullanımındaki tepkiler ortaya çıkar ve oldukça mutlu bir his yaşanır. diğer özelliği ise bağımlılık yapmasıdır. başlarda küçük bir miktarla büyük bir mutluluk hissi verir, ama miktar artırılmazsa zevk alınamaz hale gelinir. tamamen kesilirse yoksunluk hissi ve öfke gelişir, sonunda kişinin sağlığı bozulur.
bkz. : kafein, nikotin. kahve, çay, tütün vs.Kitabı okudu
Reklam
193 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.