Yüreğinde hiddetten başka bir şey olmayan bir adamım, hepsi bu.
Sayfa 181Kitabı okudu
"Aile. Bu sözcüğü sakın unutma. Bir adamı, ailesinin tehlikeye düşmesi kadar çaresiz ve şiddete yatkın kılabilecek hiçbir şey yoktur."
Sayfa 106Kitabı okudu
Hep soyluların insanlıktan nasibini almamış budalalar olduklarını düşünmüştür.
Sayfa 86Kitabı okudu
Ölememenin en kötü tarafı, ölmemek.
Sayfa 481Kitabı okudu
“Dünyanın karanlığa gömüldüğü zamanlardı. Karanlığın karşısına dikilecek kahramanın daha önce hiç görülmemiş emsalsiz bir kılıcı olmalıydı. Azor Ahai otuz gün otuz gece hiç uyumadan tapınakta kaldı ve kutsal ateşte bir kılıç dövdü. Erit, döv, katla. Erit, döv, katla. Kılıç tamam olana kadar. Ama soğutmak için suya soktuğunda çelik parçalara ayrıldı.
O bir kahramandı, vazgeçip şu yediklerim kadar harika üzümler aramak ona göre değildi, baştan başladı. Bu sefer tam elli gün, elli gece tapınakta kaldı ve dövdüğü kılıç ilkinden daha iyi görünüyordu. Azor Ahai bir aslan yakaladı, çeliği hayvanın kalbinde soğutacaktı ama kılıç canavarın kalbine değer değmez yine parçalara bölündü. Azor Ahai’nin kederi büyüktü, ne yapması gerektiğini bilmiyordu.
Üçüncü kılıç için yüz gün, yüz gece çalıştı. Kılıç kutsal beyaz alevler içinde parlarken karısını çağırdı. ‘Nissa Nissa,’ diye seslendi kadına, karısının adı buydu. ‘Göğsünü aç ve seni bu dünyadaki her şeyden daha fazla sevdiğimi unutma.’ Kadın, adamın dediğini yaptı, neden yaptığını sorma, bilmiyorum ve Azor Ahai sıcak çeliği karısının kalbine sapladı. Kadının acı dolu çığlığının ay yüzeyini çatlattığı söylenir. Kadının içindeki bütün kan, bütün cesaret, bütün güç çeliğe aktı. İşte, Kahramanların Kızıl Kılıcı Işık Getiren’in hikâyesi budur.”
Epsilon Yayınları, Çeviren: Sibel AlaşKitabı okudu
Tamas... İşte o iyi nasihatlere kulak asar, veren kişiye güvenmese dahi. Bu generallerse burunlarının ucundan ötesini göremiyorlar.
Sayfa 270Kitabı okudu