Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben, 'yeni olsun' diye uğraşıyor değilim. Bir şeyi nasıl yazacağım diye düşünürüm. Yaza boza, nasıl yazılması gerektiğini düşünüyor isem, ki bu fazla bir şey de demek değildir, o hale getirmeğe çalışırım. O hale getirdiğim zaman, ben yenilik olsun diye yapmış değilimdir bunu, ama birtakım alışılagelmiş anlatı ya da anlatım biçimleri bana yetmemiştir ya da onların dışına çıkmak istemişimdir. Olabilir. Ama yenilik olsun diye değil, yapmak istediğim bir şeyi yapmağa çalışıyorum. Yenilik olsun diye uğraşmıyorum.
Geçen aylardan birinde, "severek yaşadım" demiştiniz, sözcükleri yineleyerek, sindire sindire.
Reklam
Ne çok fotoğrafınız birikmiş. Bana bakıp duruyorlar, kitaplarınızın arka kapaklarındakiler gibi. Bir keresinde, yazdıklarımı düzeltirken, "benim okuduğumudüşünerek yaz" demiştiniz ya, o gündenberi, omuz başımda buluveririm bakışlarınızı, her seferinde. Bir tür gözetlenme oyunu, evet, ama gözetici bir göz bu. Suçluluk değil, arınma duygusu veren.
Avuçları daha çok kanamasın diye kürekleri, yola çıktığından bu yana kaçıncı kez -ne olacak, kaçıncı kez diye saymak, kaçıncı kez diye düşünmek neye yarar, ne çıkar böyle sayımlardan, bu da artık önemsiz; hiç değilse sayı saymasını unutmalı bir zaman- bırakıyor elinden. Ellerini suya batırıyor. Avuçları, sanki başkasının avuçları, kendinin değil; sızlıyor. Cızırdıyor gibi, kızgın yağ dolu bir tavaya su sıçramışçasına cızırdar gibi... Bu da bitecek zaten. Artık kürek kullanmak da yok. Taş taşımak var belki birkaç günlüğüne yahut saatliğine. Onu da bilmiyor. Oysa bir şeyler kurmak için inanmalı insan. Her şeyden önce, inanmalı... *
Sayfa 10 - metisKitabı okuyor
Vakit bol bundan sonra. Vakit çok. Ölmek için de, bir şeyler yapmak için de, vakit bol, çok, çok bol. Bolluğun değeri, anlamı olmayacak ölçüde bol. Ne yapmalı bu vakti? Bir şeyler yapmalı, bir şeyler kurmalı. Ama kurmak... Kurmak için, kurmak gücünü bulmak için...
Sayfa 10 - metisKitabı okuyor
Hayat duracak mıydı sanki? İnsanlar bunu kolaylıkla unutuyorlar galiba. Hayatın durmadığını, değiştiğini, değişeceğini. Çocukların, büyüdükleri zaman, dünyayı başka türlü tanıyacaklarını, babalarının bildiği dünyadan başka bir dünyada yaşayacaklarını
Sayfa 106 - Metis Yayınları
Reklam
Yenilmeği, eğilmeği, ezilmeği kabul eden insan, insan de­ğildir gözümde. Bir alt yaratıktır.
Her yazının, her yaşamın, ölü dönemleri, ölü alanları, ölü yerleri vardır.
Her şey karşısında, yaşam karşısında, yabancıydı.
İnsanlar, büyüklüğü de, büyüklüğün dokunulmazlığını da unutmuş durumdalar. Bir şaşkın cüceler dünyasında yaşadığımı­zı benden önce söyleyenler çok... Bizden önce... Eşitlik türünden saçmalar, bizi bu hale getirdi. Kuşkuya, işkile dayanan eşitlik mi olurmuş?
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.