-Tevrat ve özellikle Musa'nın kitapları, oğlum, büyük ve yararlı gerçeklikleri kapsar. Bu kanı, Tanrıbilimcilerin Kitabı Mukaddes adını verdikleri şeye reva gördükleri davranış yüzünden ve onu yorumlamaları, açıklamaları ve içe dönüşleriyle bir yanılgı kılavuzu, bir saçmalıklar kütüphanesi, bir bönlükler ambarı, bir yalanlar koleksiyonu, bir ahmaklıklar galerisi, bir cahillik lisesi, bir aptallıklar müzesi ve insan budalalık ve kötülüğünün bir eşya odası yapmaları sonucu, saçma ve akıl dışı görünmektedir. Oğlum bilin ki o, başlangıcında göksel aydınlıkla dolu bir tapınak olmuştu. "Ne mutlu bana, onu bir dereceye kadar ilk görkemi içinde yeniden eski haline getirebildim.
Üç çeşit insan var ki oğlum, filozof bunlardan gizlerini saklamalıdır. Prensler; bunlar zaten güçlüdürler, güçlerine güç katmak düşüncesizlik olur. Gözü yükseklerde olanlar; bunların da acımasız dehasını silahlandırmamak gerekir. Son olarak zevk düşkünleri; bunlar da gizli bilimde kendi kötü tutkularını tatmin etme yolunu bulacaklardır.
Reklam
"Bana yaklaştı, bulunduğum sınır taşının üzerine oturdu ve bana tatlılıkla hiç üzülmememi, o kadar büyüttüğüm şeyin gerçekte önemsiz olduğunu, değiştirilemeyen şeye boyun eğmek gerektiğini, çok zeki bir adam olduğum için bir kadını kendi tekelimde istemeyeceğimi, aksi halde akılsız ve çirkin bir ev kadını almak gerektiğini ve bunun bile büyük bir şans işi olduğunu söyledi."
Ceza tehdidiyle tutunan insani yasalar hile ve ikiyüzlülükle baştan savılabilir; düşünme yeteneği olan her insan onların üstündedir. Tam anlamıyla enayi tuzağıdır onlar. İlâhi yasalar böyle değildir, oğlum. Bunlar zamanaşımına uğramazlar, önlenemez ve süreklidirler. Saçmalıkları sadece görünürdedir ve akıl almaz bir bilgelik saklamaktadırlar.
İşte Havva'nın o sözünün anlamı şudur: 'Cennetin ortasındaki ağacın meyvesine gelince, Tanrı bize, ölüm tehlikesine uğramamız korkusuyla, bunu asla yememeyi ve asla dokunmamayı buyurmuştu.' ... Havva'yı imrendiren elma hiç de bir elma ağacının meyvesi değil, sadece bir alegoriydi ... Elmanın benim söylediğim gibi olmasının kanıtı da, Havva'nın kendi suçuna uygun bir cezaya çarptırılmasıdır. Ona hiç de 'Zahmetle sindireceksin' denilmedi, ama 'Ağrı ile çocuk doğuracaksın' denildi. Oysa, rica ederim, bir elma ile güç bir doğurma arasında ne ilişki kurulabilir? Tam tersine, eğer suç size bildirdiğim gibiyse, ceza tamı tamına uygulanmış demektir. "İşte oğlum, ilk günahın gerçek açıklaması." Bu size kadınlardan uzaklaşmanıza ilişkin görevinizi göstermektedir. Sizi kadına sürükleyen eğilim, uğursuzdur. Bu yolla doğan çocuklar aptal ve zavallıdırlar.
"...zamanın biricik ölçüsü bizim eylemlerimizdir, uykumuzda zaman âdeta durur..."
Reklam
Geri113
137 öğeden 131 ile 137 arasındakiler gösteriliyor.