Ücret ve maaş ile yaşayan kesim devlete vergi verip karşılığında yarım yamalak kamu hizmeti alırken, kar ve rant geliri sahipleri devlete vergiden daha çok borç vermekte(devlet tahvili, hazine bonusu vb.), karşılığında hem faiz geliri kazanıp hem de anaparalarını geri alabilmekteler. Zaten pek muhtaç olmadıkları kamu hizmetlerinin eksik görülmekte oluşu ise, sosyal düzeyleri ve gelir durumları yüksek olduğu için onları pek ilgilendirmez. Devlet hastaneleri kötüyse, özel hastaneye gidebilirler, resmi okullar yetersizse çocuklarını özel okullara gönderebilirler!
Hemen o günlerde de, devrin, tek ilerici yayın organı «Ortam» Dergisinde yazı yazmaya başladım. Bundan büyük suç olur mu?. Dergi kapatıldı. Derginin yazarları, Mümtaz Soysal, Muammer Aksoy, İlhami Soysal ve Ali Sirmen, ayrı ayrı gerekçelerle gözaltına alınıp tutuklanmışlardı. Ortam dergisi bir çeşit, «Sıkıyönetim bekleme salonu» olmuştu. Orada kim yazı yazarsa, doğru cezaevine.
Reklam
Türkiye, sorunları çok bir ülke. Anlatmaya, çözüm yollarını saymaya kitaplar yetmez. Ciddi sorunlar bunalımlara, patlamalara da dönüşebilir; ivedi çözümler gerek, bunları olabildiğince çabuk ortaya koyabilmek elbette gereklidir.
Son yılların yaygın izlenimi, her yerde ve her şeyde genel bir çürüyüş izlenimidir. Bu izlenimi silmek ve Türkiye için yeniden dirilişin yolunu açmak, ancak çürüyüşe ilişkin doğru gözlemler yapmakla ve gözlemlerin ışığında, toplumu dirilişe götürecek olan doğru ilkeleri belirlemekle başlayabilir. Zaten gözlenen durumların çoğu, bu ilkelere uymadığı için ortaya çıkmıştır.
Dirilişe yönelmenin birinci koşulu, ilkeleri benimseyenlerin uygulayıcı iktidar gücüne erişmeleri ve bu gücü kullanırken benimsedikleri ilkelere uygun davranmalarıdır.
İlke, doğrultu gösterir. Ama, gerçekler ve zorluklar ilkelere uymayı zorlaştıracaktır. Önemli olan, ilkenin davranış ve eylemlere ışık tutması, önlerini aydınlatmasıdır.
Reklam
Sorunların ne kadar çok yönlü, çözümlerin ne kadar çok yanlı olduğunu görebilirsin. Önemli olan, gözlemlerin ve ilkelerin ardarda belirtilmesinden sonra, gözlemlerle ilkeleri bir araya getirerek, Türkiye deki sorunların genel görünümü ve çözüm doğrultuları bakımından berraklığa erişmek ve Türkiye'nin layık olduğu parlak geleceği görebilmektir.
Türkiye Cumhuriyeti'ne can veren düşüncelerde ve kurumlarda teker teker görünen yozlaşma, bu düşünceleri ve kurumları zayıflatmakta, aralarındaki bağları da kemirerek bütün organizmaya genel bir çürüme görüntüsü vermektedir. Türkiye'yi asıl endişelendirmesi gereken bu dağılmadır.
Olaylar, sorunlar ve bunalımlar önünde sürüklenen bir toplum söz konusu. Nereye doğru sürüklenildiğini kestiren olmadığı gibi, nereye doğru gitmek gerektiğini söyleyen de yok.
230 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.