Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Kalp gafletten uyanık olmalıdır. Kalbi uyanık olmayan (yani Allahü tealanın varlığını, büyüklüğünü ve cennet nimetlerini ve cehennem ateşinin şiddetini hatırlamayan, düşünmeyen) kimsenin bedeninin islamiyete uyması güç olur."
"İnsan bir iş yapacağı zaman, evvela kalbine bir hatara (fikir, düşünce) gelir. Bunu yapmak isteğine 'niyet' denir. Bu işi yapmaları için uzuvlarına emreder. Buna 'teşebbüs' denir. Kalbin yaptığı işlere ise 'ahlâk' denir."
Reklam
Bir kimseye, "Kimin zürriyetindensin, kimin milletindensin, itikadda mezhebin nedir, amelde mezhebin hangisidir?" diye sorduklarında (cevabını) bilmezse, o kişinin zimmîden farkı yoktur.
Sayfa 196Kitabı okudu
Akıl~gazabı İman~hasedi Hayâ~ucbu(kendini beğenmeyi) Salih amel~gıybeti giderir.
Sayfa 155Kitabı okudu
Bir kimsenin başkasında altı buçuk arpa ağırlığı hakkı olsa, yarın kıyamet gününde cemaat ile kılınmış, kabul olunmuş 700 rekât namazın sevabını Cenâb-ı Mevlâ ondan alır (hakkını yediği kimseye verir) diye beklenir.
Sayfa 124Kitabı okudu
Sabreden fakirlerin sevabının, şükreden zenginlerden beş yüzyıl önce cennete girmesi olarak belirtilmiştir. Şükreden zenginler bunu görünce, "Ne olaydı, biz dünyada iken fakirliğe sabreden kimselerden olsaydık" diye temenni ederler.
Reklam
3. Murat Han, rüyasında bir zatın cenazesini kaldırmak için manevi bir emir alır. Sultan, Veziriazam Siyavuş Paşa'yı da yanına alır ve yine tebdil-i kıyafet dışarı çıkarlar. Hala gör­düğü rüyanın tesirinde olan sultan gideceği yeri iyi bilir. Seri, kararlı adımlarla Beyazıt'a çıkar, döner Vefa' ya, Zeyrek'ten aşa­ğılara
Sayfa 138Kitabı okudu
Ezan-ı Muhammedî okundukta İsrafil aleyhis-selâm Sûr'u üfüre(yor) deyü ve abdeste kalkarken kabrimden kalkıyorum deyü, camiye giderken mahşer yerine gidiyorum deyü, müezzin ikamet(kamet) edip cemaat saf saf olurken bu insan(lar) mahşer yerinde yüz yirmi saf olup seksen safı bizim peygamberimizin ve kırk safı sâir peygamberlerin ümmetleri olsa gerektir deyü, imama uyduktan sonra imam Fatiha-yı şerifeyi okurken sağımda Cennet, solumda Cehennem, ensemde Azrail, karşımda Beytullah, önümde kabir, ayağım altında Sırat, acaba benim sualim âsan (kolay) olur mu, ettiğim ibadet ahirette başıma tac ve yanıma yoldaş ve kabrimde çerağ olur mu, yoksa kabul olmayıp eski bez gibi yüzüme vurulur mu deyü tefekkür etmek gerek.
Ve dahi Hazreti Âdem aleyhi's-selâm zürriyetindenim ( ve Hazreti İbrahim aleyhi's-selâm milletindenim) ve âhir zaman peygamberi Muhammed aleyhi's-selâtü ve's-selâm dinindenim ve ümmetindenim. Elhamdülillah, itikatta mezhebim Ehl-i sünnet ve'l-cemaat. Ehl-i sünnet ve'l-cemaat demenin manâsı, Resûlüllah'ın ashabı ve cemaatı her ne itikat üzere oldular ise ben dahi ol itikat üzere oldum demektir. Amelde mezhebim İmam-ı Azam Ebu Hanife; ben İmam-ı Azam'ı imam edindim ve onun Kitabullah'tan ve hadis-i şeriften anlayıp çıkardığı meseleleri kabul ettim ve onun sözüyle ameli ihtiyar ettim. "Lâ ilâhe illallah" demenin mâna-yı şerifi oldur ki ibadete lâyık ve müstahak bir zat yoktur, ancak Allahu azimuş'-şan vardır. Ve birdir, şeriki(ortağı) ve nazîri (benzeri) yoktur, mekândan münezzehtir. Muhammedun resûlüllah" demenin mânası oldur ki âhir zaman peygamberi Muhammed aleyhis'selâm Allahu azimuş'-şan'ın kuludur ve hem resûlüdür. Biz dahi O'nun ümmetiyiz, elhamdülillâh.
Nalıncı Baba Padişahın İşi Ne! Murad Han (III. Murad) o gün bir hoştur. Telaşlı görünür. Sanki bir şeyler söylemek ister, sonra vazgeçer. Neşeli deseniz değil, üzüntülü deseniz hiç değil. Veziriazam Siyavuş Paşa sorar: - Hayrola efendim, canınızı sıkan bir şey mi var? - Akşam garip bir rüya gördüm. - Hayırdır inşallah. - Hayır mı şer mi
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.