A.Smith'in "Milletlerin Zenginliği" kitabı da iktisat düşüncesi tarihinde bir başyapıttır, Karl Marx'ın "Kapital"i, J. M. Keynes'in "Genel Teori"si gibi doruklarda yer alan yapıtlardan biridir.
Kendi ahlak felsefesi ilkelerine "Milletlerin Zenginliği" kitabında yer vermese ve doğa yasası anlayışı öncelik ve ağırlık taşıyor olsa da, Smith'in temelde bir ahlak felsefecisi olduğunu unutmamak gerekir.
Reklam
Doğal özgürlük ilkesine göre insanlar kendi çıkarlarını izlemekte serbest olmalıdır.
Zaten çağdaşı D. Hume (1711-1776) dış ticaret fazlasının, para arzı genişlemesi yaratmasıyla ortaya çıkacak otomatik sürecin, bunu tersine çevirecek değişimler getireceğini göstermişti.
Merkantilistler için zenginlik kaynağı ihracatın ithalâtı aşmasında, yani dış ticaret fazlası vermede yatmaktaydı.
Diğer ilginç bir nokta, A. Smith'in Paris'te Fransız İhtilali'nin düşünsel hazırlayıcılarından biri olduğu kabul edilen Fizyokrat'lardan Dr. F. Quesnay ve J. Turgot ile karşılaşması ve iktisat öğretilerini tartışma olanağı bulması oldu.
Reklam
Daha 16. yüzyılda J. Bodin paranın miktar teorisinin basit bir biçimini ortaya koyuyor, kilisenin "adil faiz" anlayışı dışında faiz uygulamaları devreye giriyordu.
Batı Avrupa'da; 15. yüzyıldan itibaren coğrafi keşifler ile sömürgecilik sayesinde altın ve gümüşün, yeni birçok bitkinin (tütün, domates, patetes gibi) Avrupa topraklarına akması, köle ve mal ticareti, finansın gelişimi ile birlikte yürüyen merkantilizm, feodal yapının yıkılmasında küçümsenmeyecek bir rol oynamıştı.
"Milletlerin Zenginliği" kitabının yayınlanmasıyla Amerikan kolonilerinde bağımsızlığın ilanının aynı tarihe rastlaması (1776) ilginçti.
....Londra gemicilik ve finans merkezi olarak Amsterdam'ın yerini ele geçiriyordu.
790 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.