Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Orkun'un Yayın Macerası ve Sonu: Orkun'da hiç aksamayan iki köşe vardı: "Orkun'dan Sesler" ve "Türkiye'nin Köy ve Kasabaları". Bunlardan birincisinde haftanın bazı haberleri çok defa mizahi bir üslupla ele alınıyor ve ayrıca 1944'e ait güldürücü hatıralara yer veriliyordu. Diğerinde çeşitli şehir,
Selanik'te yazılan ve Genç Kalemler'in üçüncü cildinde neşredilen mektupta 100 milyonluk Türk Dünyasından bahsedilmektedir. "Yüz milyonluk büyük ve mukaddes Türk ırkı, hiçbir kavmin lisanında görülmeyen acib halitalarınızla, şivemiz, pek yabancı kalan birkaç lisarın terkipleriyle terennüm etmek istediğiniz muammalarla değil, belki Genç Kalemler'in milli hikâyeleri, bediî ve hissi neşideleriyle uyanacaktır. Manasız bir heves, neticesiz bir teşebbüs sandığınız Yeni Lisan emin olunuz kalbi, kavmi bir aşkla çarpan bütün Türk gençlerinde pek kuvvetli akisler, tesirler husule getirmiştir ve getiriyor............ Yirminci asır mücadele ve kavmiyet asıdır. Bu ruhi håletten yalnız biz mi, Türkler mi mahrum kalmaya mahkümdur?" "Türk Yurdu ve Genç Kalemler hakkında koskoca Türk aleminin muhtelif ve birbirinden pek uzak yerlerindeki şerefli, ihtiramlı alkışları samimī akislerini bilmiyor ve işitmiyorsanız Şimal Türklerinin yevmi ve haftalık mecmualarını bir defa okuyunuz, okuyunuz da Yeni Lisanı, bize benliğimizi öğreten saf dilimizi ürcufelerle çürütmekten vazgeçiniz."
Reklam
Türk Destanının Tasnifi
– I – Millî destanlar, tarihi vak’aları tasvirden ziyade milletin yüksek millî duygularını in’ikâs ettiren, tamamıyla ve yahut az çok tarihe müstenit bir ideal âlemi gösteren halk edebiyatı eserlerinden ibarettir. Millî destanlar (épopée) meselesini ciddi surette tetkik edenler Fransız (Roland), Alman (Nibelungen Lied), Rus ve Hintlilerin
Atatürk, lütfi kırdar, kerkük, kütahya...
Soyadı ile değil, ama Kerkük ve Atatürk’le ilgili bir anım. Milli Mücadele bitince, babam siyasi oluşum yerine, mesleği olan doktorluğa devamı tercih ediyor. Ancak, bir süre sonra Atatürk babamı davet ediyor ve ‘Doktor, Milli Mücadele’de büyük hizmetler verdiniz, şimdi de Parlamento’da hizmet vermenizi istiyorum... Siz Kerküklüsünüz biliyorum, maalesef henüz Kerkük’ü yeni Türkiye’ye katmakta başarılı olamadık. Bu bakımdan ismi (K) harfiyle başlayan diğer bir ilimizi temsil edeceksiniz’ diyor. Ve babam Kütahya milletvekili oluyor!” (Dr. Lütfi Kırdar’ın oğlu emekli büyükelçi Üner Kırdar)
Sayfa 107Kitabı okudu
olaya bak...
Yurtbekler: “Rahmetli dedem Milli Mücadele yıllarında yaklaşık sekiz sene askerlik hizmeti yapmış. Bu süre zarfında pek çok cephede savaşmış. Yaklaşık iki yıl İngiliz esaretinde kalmış. Terhis olduktan sonra trenle Hatay’a gelirken su içmek için indiği treni kaçırmış ve yaya olarak yola devam ederken askerler tarafından tekrar orduya alınmış. Böylece bir süre daha askerlik yaptıktan sonra adını bilmediğimiz bir paşanın çiftliğinde kâhya olarak çalışmaya başlamış. Dedemin hikâyesini öğrenen paşanın önerisiyle soyadımız Yurtbekler olmuş. Benim adımdaki ‘paşa’ işte bu bahsi geçen paşaya istinaden verilmiştir. Dedemin adı da Veli’dir.” (Velipaşa Yurtbekler)
-Susunuz! -Peki susayım, fakat bu sükutum da size dilimin söylediklerini anlatmayacak mi?
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
Siper ve ateş, onun derisini yaldızlı bir esmerlikle yakmış, fakat ruhuna tecrübenin, azmin o altın zırhını giydirmişti.
Çünkü bir memleketi boşa akan göz yaşı değil, yerinde dökülen kan kurtarır!
Geçen sene bir tane oğlum cepheye gitti. Üç aydan beri ondan da mektup almaz oldum. Bugün belki bir şehit babasıyım.
Anadolu'daki vadiler, yarlar, uçurumlar insanın hayalini ve arkasını soğuk soğuk urpertir. Göçlerin, kavgaların, cinayet ve soygunculukların sahnesi oralardır.
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.