Çiy damlasına bak, yüzünü yere sürdü de güneş onu aldı, buğu hâline getirerek yükseltti, göklere çıkardı. İbret al; yüzünü yere sürmeden yükselemezsin. [Nâbî] Bize tevazu sahibi olmamız, toprakla irtibatımızı kesmememiz, alnımızı yere sürmemiz ve bunu her gün tekrar etmek suretiyle yoldan çıkmamamız tavsiye edilir.
Ama bir serüvenimiz var. Dilin geçirdiği macera yüzünden bugün pek çok şairimiz yaşamıyor. Yeni nesiller onları tanımaktan mahrum. Öyle de trajik bir durum var ortada. Bir Baki bilinmiyor. Bilinmiyor derken, okunmuyor. Fakültelerde, kürsülerde belki okutulur, oda çok çok okutulur, işte hepsi o. Nesimî dev bir şair. Bunları rahatlıkla batıda Goethe, Baudler ile kıyaslayabilirsiniz. Bunların üç kelimesi insanı ayağa kaldırır. Ne dünya, ne de biz o şairleri yeterince tanımıyoruz, tanıyamıyoruz, bunun da başlıca sebebi dil. Divan şiirinin Osmanlı toplumunda sadece saraya has olduğu, halkta çok fazla yer edinmediği gibi bir anlatım içerisine giriliyor bugün. Oysa biz biliyoruz ki Osmanlı'da pek çok kasabada bile divan sahibi olan şairler var. Tabii, yüzlerce şair var. Divan şiirimiz eskiden geniş şekilde bilinir ve okunurdu. Yalnız elit tabakanın meclislerinde değil halk meclislerinde de okunurdu divan şiirimiz. Bugün bile Urfa'ya gitseniz Fuzuli, Baki, Nabi, Leyla Hanım okuyan esnaftan herhangi bir kişiyi bulabilirsiniz. Sizin işaret ettiğiniz anlatım içerisine girilmesinin sebebi son dönem Türkiye'sinde Türk milletinin kimliğini reddeden bir aydın tabakanın yetişmesi ve divan şiirini karalamak için ortaya böyle bir slogan atmalarıdır. Yoksa Divan şiiri katiyyen halktan kopuk bir şiir değildir.
Sayfa 211Kitabı okudu
Reklam
Bağlama tantana-i tabla gönül Dûrdan hoş gelir âvâz-ı dühül (Davulun sesine gönül bağlama. Zira davulun sesi uzaktan hoş gelir.)
Sayfa 148 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Raste dilê min tune
Off off off Gewrê Gewrê tu nabî bûka dilê min
İlme sa'y eylememekten hazar et İlm ü sa'y ikisi birdir nazar et. İlim öğrenmekten çekinme.İlim ile çalışma birdir.(Nabi/Hayriyye
Sayfa 59 - Bky
Olmuş o kadar halk-ı cihân mekrde üstâd Kim sâbıka-i şöhret-i şeytân unutulmuş ( İnsanlar hilekârlıkta o kadar usta olmuşlar ki şeytanın bu husustaki eski şöhreti unutulup gitmiş..) "Nabî"
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.