Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir siyaset düşünürünün zihninde oluşabilecek en akla sığmaz düşünce, bir halkın elinde silahla yabancı bir hal￾kın içine girmesinin kendi kanunlarının ve anayasasının benimsenmesi için yeterli olduğunu sanmaktır. Aklın gelişiminin yavaş olması şeylerin doğasındadır ve kimse silahlı misyonerleri sevmez; doğanın ve sağ görünün ilk dersi onları düşman olarak geri püskürtmektir. Özgürlük ancak teşvik edilebilir, asla işgalci bir güç tarafından yaratılamaz. Maximilien Robespierre, 1792'de Paris'te Jakobenler Kulübü'ne yaptığı konuşmadan.
“Yaşanılan her savaşta devletler biraz daha borçlandıkları ve bankerler elde ettikleri ayrıcalıkları biraz daha arttırdıkları için önemli olan bu savaşları kazanmak değildi. Günümüzde ilaç şirketlerinin yaptıklarından farklı değil. Bir hastalığı hiç iyileştirmeden, belirtilerini tedavi etmek her zaman kazançlıdır.”
Reklam
Paranın anavatanı yoktur; sermayedarlar, vatan sevgisinden ve ahlâk duygusundan yoksundurlar: Onların tek amacı kazanmaktır. -NAPOLÉON BONAPARTE
“-Olaylarda geri planda yer almak halkın tepkisinin size yönelmesine engel olur, tepkiyi gerektiği gibi gözler önündeki siyasi figürlere yönlendirir. -Büyük oranda kontrol edilen siyasi figürlere”
Gerçek dostlar sadece mesafe açısından ayrıdırlar, yüreklerinde değil. Unutma, bütün iyi dostlar bir zamanlar birbirlerine yabancıydılar.
Sayfa 448Kitabı okudu
Korkulan bir dış tehdit, merkezi otoritenin azimle devam etmesi için zorunludur. Böyle bir tehdit inandırcı olmalı, mutlak bir korku salmak icin yeterince önem taşımalı ve toplumun tamamını etkilemelidir. Böyle bir tehdit olmazsa, merkezi otorite çökebilir. Hükümdar savaş eksikliğinin yol açtığı sosyolojik ve politik boşlukları doldurmazsa, savaştan barışa yapılacak toplumsal geçis başarılı olamaz. Toplumsal saldırganlığın kanalize edileceği başka mecralar bulunmalıdır, ancak, bu alternatifler hem gerçekçi, hem de zorlayıcı olmalıdır.
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
…ekonomi güçlü bir silah olabilir. Hatta en güçlü kitlesel imha silahı olduğu iddia edilebilir.
9 Aralık 1919 günü Yüksek Komiser Amiral Sir F.de Robeck, Londra'ya Lord Curzon'a şu raporu gönderiyordu: Mr.Hohler, Kürt meselesi hakkında, Kürt Başkanı olan Şeyh Sait, Abdülkadir Paşa ( Seyit Abdülkadir) ile görüştü. Kürtler bütün ümitlerini İngiliz hukumetine bağlamış durumdalar.Bu ara Mustafa Kemal gittikçe tehlikeli olmaya başlıyor. Kuvvetler, Kürtleri Mustafa Kemal Paşa'ya karşı para ödemeye hazırdirlar. Aynı amacı sergileyen bir İngiliz belgesi de 26 Aralık 1919 tarihli ve 966/633 sayılıydı. "Kürt kabileleri İngiliz ve Fransız hakimiyetine konacak Kürdistanda hiç bir şekilde Türk bırakmayacak. Bir tek Kürt devleti mi ,yoksa birçok Kürt devleti mi kurulacağı düşünülecek. Ermenilere Amerikalılar kanalıyla silah sağlayamayan." Amiral Sir F.de Robeck 26 Mart 1920 günü Dışişleri Başkanı Lord Curzon'a şu bilgileri veriyordu : Kürdistan, Turkiye'den ayrılıp özerk olmalıdır. Ermenilerle Kürtlerin çıkarlarını bağdaştırabiliriz. İstanbul'daki Kürt Kulübü Başkanı Seyit Abdülkadir ile Paris'teki Kürt delegesi Şerif Paşa emrimizdedir.
50 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.