Mini fobi sözlüğü
agorafobi: Geniş alan ve açık yerde bulunma korkusu ailurofobi: Kedi korkusu akarafobi: Parazit, karınca, kurt ya da iğne gibi küçük nesne korkusu aklofobi: Karanlık korkusu akrofobi: Yükseklik korkusu antropofobi: İnsanlar korkusu arakibutirofobi: Yer fıstığı ezmesini yerken damağa yapışması korkusu araknafobi: Örümcek korkusu aviofobi: Uçuş korkusu batofobi: Derinlik ya da yüksek binaların yanından geçme korkusu filofobi: Âşık olma korkusu fobifobi: Korkma korkusu gametofobi: Evlilik korkusu klostrofobi: Kapalı yerde bulunma korkusu musofobi: Fare korkusu nekrofobi: Aşırı bir ölüm veya ceset korkusu ofidiyofobi: Yılan korkusu okofobi: Taşıt korkusu otofobi: Yalnız kalma korkusu peladofobi: Kel insanlar ya da kelleşme korkusu politikofobi: Politikacı korkusu (korkmamak mümkün mü?) rantofobi: Her şeyden korkma triskaidekefobi: 13 sayısı korkusu venüstrafobi: Güzel kadın korkusu
Acındırma hükmü:parapathetic provisio, Nevrotik bir hastanın, kişisel bir trajediyi(örneğin bir ebeveynin ölümünü) önlemenin yolu olarak nevrozunu benimseyip haklı çıkardığı bir tür anlaşma veya pazarlık. Tanrıyla, kaderle, vb. girişilen bu pazarlıkta kişi "Hastayım, muhtacım, düşkünüm;dolayısıyla ona ihtiyacım var, onu bana bağışla!" der gibidir. Adler buna "kesişme" diyor.
Reklam
Adil dünya hipotezi:just-world hypothesis Dünyanın adil olduğu, herkesin hakettiğini yaşadığı(kötülerin cezalandırılıp iyilerin ödüllendirildiği) görüşü. Bu görüş, insanın olayların rastlantıyla değil, ussal olarak geliştiğine inanma ihtiyacına bağlanır. Bu görüşü savunanlar, cezayı hakettikleri gerekçesiyle örneğin deprem gibi bir felakete maruz kalanları suçlama eğilimi gösterir(17 Ağustos Marmara Depremi kurbanlarının ve mağdurlarının köktendinciler tarafından suçlanması buna güzel bir örnektir).
Ahlaki panik: moral panic, izleyici kitlelerde korku, endişe ya da öfke yaratabilen bir konunun medyada sürekli ve aşırı olarak işlenmesi sürecine ahlaki panik denilmektedir. Bu süreç genellikle "ahlak girişimcileri" tarafından tetiklenir ve gündemde tutulur. Kamuoyunda yaratılan korku ve öfke öylesine yoğun boyutlara ulaşır ki ilgililer ilave idari, polisiye önlemler almak zorunda kalır, siyasiler yeni yasal düzenlemeler harekete geçer. Özellikle büyük politik veya ekonomik çalkantı dönemlerinde ortaya çıkan ahlaki panik ırkçılık, cadı avcılığı, intihar, depresyon, vb. şeklini alır. İnsanlar aynı sansasyonel öyküden sıkılmaya başlayınca panik havası da yatışmaya başlar ve medya mensupları, bir sonraki ahlak paniğine dönüşecek olan yeni öyküler aramaya başlar. Yakın tarihimizden buna çok güzel üç örnek verilebilir. Birincisi birkaç gencin bir öğretmen ve annesini kaçırarak tecavüz ettiği ve genç öğretmeni hunharca öldürdüğü olaydan sonra 'sokak çocukları' (tinerci çocuklar) konusunda yaratılan ahlak paniği;diğeri yine bir cinayetle gündeme gelen satanist gençler ve bu madde yazıldığı dönemde artık etkisini kaybeden ve yüzlerce köpeğin katledilmesiyle sonuçlanan kuduz paniğidir.
lider kültü, cult of the leader, İnsanlar tek bir bireye büyük bir güç ve yetki verdikleri zaman, liderin etrafında bir kült yaratmış olur. Sıklıkla bu liderler çevrelerinde liderin yanılmazlığını, yenilmezliğini reklam eden ve bu reklam hizmetlerinin karşılığını şu veya bu şekilde alan insanlar toplar. Özellikle siyasette dinde ve iş yaşamında gözlenen bu kültlerle tekil kişilerin(liderlerin) ihtiyaçları ve çıkarları, toplumun tamamının ortak ihtiyaçlarından çok daha önemli hale gelir. Örneğin bu kültün geliştiği bir partinin lideri, kişisel gururu, başarı hırsı ya da intikam arzusu, vb. için bütün bir ülkeyi istikrarsızlığa sürükleyebilir.
Sayfa 472Kitabı okudu
Geçip giden yabancı etkisi, passing strangee effect;kişinin kendisi hakkındaki en gizli sırları tamamen yabancı olan ve bir daha karşılaşma ihtimali bulunmayan insanlara daha kolay açma eğilimi. Özellikle uzun yolculuklarda (örneğin tren yolculuklarında -ki "trendeki yabancı etkisi de denir-) gözlenen bu eğilim, verilen sırların kendisine karşı kullanılmayacağı güvencesiyle kişinin bunaltıcı duyguları boşaltarak rahatlamasıyla açıklanır.
Sayfa 307Kitabı okudu
Reklam
Panase, panaceia, Evrensel çare, her derdin devası. Adını Yunan hekimlik tanrısı Asklepios'un (ki hekimliğin dolaşık yılan sembolü de ondan gelmektedir) kızı Panaceia'dan almıştır. Asklepios'un tek çocuğu Panaceia değildir. Çocukları arasında sağlık tanrıçası Hygieia (ki hiyjen [hygiene] kavramı da adını ondan almıştır) da vardır.
Sayfa 568Kitabı okudu
Fenomenoloji, phenomenology Yunanca phainomenon =görünüş+ology=bilimi. Felsefede, özgün tanımıyla, bilinçlilik konusundaki bilgiyi, birincil içgörü kaynağı ve bilinçlilik konusundaki hakikatin nihai karar merci olarak sezgiye dayandıran; bilinçliliğin temel yapısı konusunda bilgi edinmenin mümkün olduğunu savunan ve bunu arayan bir felsefi yaklaşım. Biraz daha basitleştirecek olursak, dünyaya (doğaya, insana, topluma, vs.) ilişkin bilgimizin dolaysız, sürüp giden yaşantıya, yani doğrudan doğruya fenomenlerin gözlenmesine dayanması gerektiği teorisi. Edmund Husserl'in öncü olarak kabul edildiği bu teoriye göre analizden ve yorumdan önce gözlem gelir. Husserl'in yanı sıra Dilthey, Schutz, Merleau Ponty, Ricoeur, vb. gibi diğer birçok felsefeci tarafından farklı hatta çelişkili terimlerle ortaya konan bu felsefi yaklaşım, dış gerçekliği reddetmez, sadece örneğin içgörü, sezgi yoluyla kazanılan bilginin öncelikli olduğunu savunur.
Sayfa 288Kitabı okudu
Fenomenal mutlakçılık, phenomenal absolutism, Kişinin kendi algılarının nesnel gerçeklik olarak değerlendirebileceği inancı. Naif gözlemci, belli bir nesneye ilişkin duyu algısını o nesnenin gerçek özellikleriyle eşitleyerek, başkalarının da aynı şekilde algılayacağını düşünür.
Sayfa 288Kitabı okudu
Streotip, stereotype, Bir grubun bütün üyelerine yönelik sabit, aşırı basitleştirilmiş, aşırı genelleştirilmiş, genellikle önyargılı bir kanı; bir grubun tüm üyelerinin paylaştığı düşünülen olumlu veya olumsuz özellikleri taşıyan bilişsel bir şema. "Bütün Yahudiler cimridir.", "bütün gençler gürültülü müzik dinler," vs. Kişilerin eşsiz, bireysel özelliklerini göz ardı eden ve hepsine ortak özellikler yükleyen sterotipleştirme, korku, ekonomik sıkıntılar, günah keçisi bulma gibi çeşitli motivasyonları yansıtabilir.
Sayfa 677Kitabı okudu
479 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.