Kendimiz de dışarıda kar yağarken gece treninde yolculuk yapmışızdır belki. Kendimiz de kafamızda başka şeyler varken bir romanı okumak ne zordur, belki yaşamışızdır.
“Orhan Bey, bütün kitaplarınızı okudum,” demişti bir keresinde, İstanbul’da teyzem yaşlarında, teyze gibi bir kadın. “Sizi öyle yakından biliyor, tanıyorum ki, şaşarsınız.”
Modern, laik birey için büyük romanları, edebi romanları okumak, dünyada bulunabilecek anlama yaklaşmaktır. Bunu hissettiğimiz andan itibaren yalnız dünyanın değil, kafamızın da tek bir merkezi olmadığını anlarız.