Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Okul yıllarında Dante'nin İlahi Komedya'sıyla tanışan Beckett, günahlarının hesabını verip pişmanlık duymayı son 'an'a dek ertelediği için Arafa kabul edilmeyen ve yaşamının uzatılmasıyla cezalandırılan 'ölümlü' Belacqua'nın, bir türlü atlayamadığı bir 'eşik'te debelenişinden büyük oranda etkilenecek, gelecekte üreteceği yapıtlarda yer alan insanları hep bu 'yaşam' ile 'ölüm' arasındaki 'eşik'te süregelen 'bilinç eylemi' içinde irdeleyecekti.
Beckett tiyatrosunda ölüm yoktur; acı çekme vardır.
Reklam
İnce uzun gövdesini ancak sendeleyerek sürükleyebilen, aşırı derecede göz bozukluğu nedeniyle dünyaya kalın camlı gözlükler ardından bakan, seksen üç yaşındaki Beckett, tek başına yattığı küçük, karanlık odasında sessizce vedalaşmış dünyayla...
Godot'yu Beklerken
Heidegger'in 'Geworfenheit' -insanın evrene fırlatılmışlığı- düşüncesi üstüne temellendirilen oyunda Vladimir'in Godot'yu bekleme süreci içinde ortaya koyduğu iki temel düşünsel eylem vardır. İlki insanın 'varoluş'unun bir anlam taşıyıp taşımadığı, insanın 'ben' diyebileceği bir 'öz'e sahip olup olmadığıdır; ikincisiyse insan için 'kurtuluş' olasılığının bulunup bulunmadığıdır.
“Her yerde ve herkes için olması gereken tiyatro, eğitimli orta ve üst sınıflar için özel bir kulüptür. Neler oldu? Dünyayı böyle ikiye bölecek kadar nerede yolumuzu kaybettik? Bir tarafta halk tiyatrosu var, diğer tarafta bilgiç tiyatro. Böyle gitmez. Ben yoksullara da temas etmek istiyorum…”
Sayfa 60 - Sel YayınlarıKitabı okudu
Samuel Beckett in Godot'yu Beklerken adlı iki perdelik oyununu anımsatayım. Saçmalık tiyatrosu denen türün en tanınmış yapıtlarından biridir. İki serseri Godot diye birini beklerler ama gelmez bir türlü, onlar da kendilerini öldürmeye filan kalkarlar. Bizde eski Küçük Sahne'de oynanmıştı da duyduğuma göre savcı tiyatronun başı olan Muhsin Ertuğrul'u çağırıp, "Bunlar komünizmi mi bekliyorlar yoksa?" diye sormuştu. Kuşku böyle şeyler sordurur kişiye. Bir yolda dursanız, dönüp dönüp bakarlar ne duruyor diye. Toplum bizden beklememeyi, hiçbir şey beklememeyi ister. Geçip gideceksiniz işte o kadar ne iziniz kalacak, ne adınız. Öyle ya "fani dünya" demişler.
Sayfa 211Kitabı okudu
Reklam
Samuel Beckett
20. yüzyılın yetiştirdiği en çarpıcı aydın kişiliklerden... Film yıldızı olabilecek düzeyde yakışıklı olmasının yanında, ünlü Trinity College'ın parlak öğrencilerinden, başarılı bir sporcu, yaman bir satranç oyuncusu, dil öğreniminde benzersiz yeteneği olan, buna karşın, dil kullanımında savurganlığa karşı çıkan bir anlatım ustası. Hiçbir ödülün peşinde değilken, 1969 Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi olmuş ve ödülü almaya gitmemiş bir özel insan...
Godot'yu Beklerken
'Üçleme'nin sonunda bedenden soyutlanıp bilince indirgenmiş olan insan, Godot'da toplumsal ve bireysel özelliklerden arındırılmış olsa da somut görüntüsüyle yadsınmaz bir 'varlık'tır; oyun boyunca, 'varoluş' adı verilen bir kılıf içinde bir 'ben' bulunup bulunmadığı araştırılır. 'Gerçek bir 'ben' var mı?' sorusu, hiçbir zaman yanıtlanamaz.
Godot'yu Beklerken
Kimdir Godot? Onları içinde bulundukları maddi ve manevi çöküntüden kurtaracak güçlü biri olmalı. Godot'nun gelmesi oyun boyunca hem istenir hem de ondan korkulur. Gizemli biridir Godot. Hem ilişki kurulması gerekli hem de çekinilecek biri...
75 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.