_Alçak bir takım ihtiyaçların tatmini için kullanılan yetenek, güya artistik bir şekil verir kirli bir muhtevaya. Sanatçı, zayıflık ve kötülükle insanları aldatır ve kendilerini aldatmalarını kolaylaştırır. Sahtekârdır çünkü manevî susuzluklarını temiz bir kaynaktan doyurduklarına ikna eder onları. Sanat’ın nimetinden mahrum kalınan böyle zamanlar
Avuç içlerimi kanatan korku
Dönüp dolanıp yine beni buldu
Geçmişten fırlatılan bıçaklara
Sırtımı mı dönmüştüm sahi,
Unutuldu?
Sana dokunma dedim,
Dokunma!
Dokunma tek hatırana.
Çünkü bu gece ardında bıraktığın
Her zerren tek oldu.
Umudun akrebi, korkunun yelkovanını soktu.
Zaman durdu.
Ay sabah olamayınca doğdu.
Gözleri gözlerimle buluştuğunda dolu dolu olduğunu fark ettim. "Kırılmış kanatlar, incinmiş kalpler, kaybolmuş ruhlar..." diye mırıldanırken sağ gözünden aşağı bir damla düştü.
İstemsizce göğüs kafesimin içindeki kalbimin büküldüğünü hissettim. Karnıma giren kramplar yüzünden karton bardak elimden düşmüştü ve ellerim karnımın üzerinde sabitlendi.
"Söylesene Siyah Kuğu, sen buradasın diye mi yağmur yağıyor yoksa bulutlar da mı bize ağlıyor?"