:D
Eskiden Sivas bir asker yatağıydı. 59. Tümen'in henüz faal halde bulunduğu yıllarda bir askerin, memleketine şöyle bir mektup yazdığı rivayet edilir: "Sevgili anneciğim! Sivas'ın üç ay yazı olduğunu söylüyorlar. Ben on bir aydır buradayım ama hâlâ yaz mevsimi gelmedi."
dostluk üzerine,
karlı bir gece vakti uyandıracak bir dostunuz yoksa kendinizi esef etmenin vakti gelmiş demektir. dost ki, insanın yarısıdır; aynı yüreği besleyen iki atardamara benzer, bölüştüğünüz halde eksiltmeyendir; ruhun simetrisidir ve zannımca yahya kemal haklıdır: “dostluk aşktan da üstündür”
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
Bilemedim ki... Eksi 27'ler biraz fazla değil mi :(
Sivas'ı Sivas yapan biraz da "Yandım Allah!" dedirten kış ayları değil midir?
Göz açıp kapayana kadar geçiveren yaz günlerinde, tozlu sokak aralarında top koşturmaktan bıktığımız saatlerde ferahlamak için çareler ararken, Anadolu'nun üç cihetten denizlerle çevrili olduğunu düşünemezdik nedense. Coğrafya bilmediğimizden değildi; okulda canımızdan bezecek raddelerde coğrafya öğreniyor, Yeni Zelanda'nın tarım ürünlerinden Gulf Stream akımının ana istikametlerine kadar bir yığın budala ayrıntıyı hafızlıyorduk.
Âdet budur, âhirde gelir bezme ekâbir “Önemli kişilerin meclise sonradan gelmeleri âdettendir.”
Işığınla önce yolumu açtın. Kalbime aşkının nurunu saçtın, Sonra bir kuş gibi elimden kaçtın O gün bana her şey ağladı geçti.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
403 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.