“Önümüzde oldukça önemli bir görev var. Ne zamana kadar, Batının önümüze attığı ekmek kırıntılarıyla yetineceğiz ? Şimdi kendimize has özgün şeyler üretmenin tam zamanıdır. Sosyal bilimciler olarak geçmiş eğitimimizi gözden geçirip, Kur’an ve sünnet ışığında yeniden bunları düzenlemek zorundayız. Bu, atalarımızın tarih, hukuk ve kültür alanlarına yaptıkları özgün katkılara benzer şekilde olacaktır. Batı, onların mirasını almış, seküler bir kalıba sokmuştur. Bizim bu bilimi alıp, onu İslamileştirmeyi istememiz çok şey midir ?”
Sayfa 111
Reklam
İslam'ın doğru anlatılma ihtiyacı olduğunu zannediyorum, aşırı müdafaaya ve makyaja ihtiyacı olduğunu değil. Eğer biz doğru anlatabilirsek, İslam kendisini en iyi şekilde müdafaa eder ve sahip olduğu tabii güzellik, insanları kendisine cezbetmek için yeterlidir.
Sayfa 21 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
Sabit olan ebediyen her zamanda, her mekanda ve her durumda sabittir.
Sayfa 96 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
"Elde ettiğimiz bilgi birikimi ile Kur'an ve Sünnet'i yorumlayışımızdan ortaya çıkan bakış açısına İslami çerçeve denir." İslami çerçeveye sahip olarak üretilen bilgiler İslami'dir, ama Kur'anla özdeşleştirilemez ilkesi, mutlakçı ve tekçi bakış açılarının devre dışı kalmasını sağlayarak, Müslümanlara büyük bir zihinsel esneklik ve düşünce hürriyeti sağlayacaktır.
Sayfa 126 - Ankara Okulu YayınlarıKitabı okudu
Bu Batı metodolojisinin ilk önemli eksikliğidir. İnsanın diğer boyutu olan ahlak ve ruhunun yok sayılması, bunları besleyen dini ve geleneksel değerlerin belirleyiciliğini görmezden gelmek demektir. Batı'nın bilimsel metot diye evrensel kılmaya çalıştığı yöntemle, İslam toplumunu tahlil etmesi, üstelik bunu da onu "İslami " kılan manevi unsurları soyutlayarak yapması, müslümanlar arasındaki zihni kırılmanın ilk belirtisidir.
Reklam
68 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.