Hissettiğim şey daha çok silik, uzak bir anı gibiydi, pusluydu ama ısrarcıydı da. İnsan bazen fantastik şehirlerin, olağanüstü diyarların ve hayali karakterlerin çok bilindik, çok alışılmış şeyler gibi geldiği rüyalar görür ya, işte ancak o rüyada hissedilenlere benzetebilirim bu duyguyu.
Sayfa 55
"Londra'ya karşılaşmalar şehri adı verilir; oysaki bundan fazlasıdır o, Dirilişler Şehri'dir."
VE ŞEYTAN ETE KEMİĞE BÜRÜNDÜ. VE İNSAN OLUŞTU.
Sayfa 30 - Kızıl Panda Yayınları
Sırf eğlence olsun diye belanın içine dalmaktan her zaman hoşlanmışımdır.
Sayfa 77 - Karbon Kitaplar
"Yaban Tanrısı iki bin sene önce ortadan kayboldu," dedi. "Efes kıyılarındaki bir denizci, kıyıdan gelen gizemli bir sesin 'Onlara yüce tanrı Pan'ın öldüğünü söyleyin!' diye bağırdığını duymuş. İnsanlar da bu hikayeye inanmışlar. O zamandan beri, Pan'ın krallığını yağmalıyorlarmış. Ama Pan, satirlerin tanrısı ve efendisidir. O bizi ve vahşi doğayı daima korumuştur. Bizler onun öldüğüne inanmak istemedik. Her yeni nesille birlikte, en cesur satirler hayatlarını Pan'ı bul-maya adarlar. Dünyanın dört bir yanına gider, en vahşi yerleri keşfeder ve saklandığı yerde Pan'ı bulup uykusun-dan uyandırmayı amaçlarlar."
"Cinnet diyorlar, sorgu yargıcı tabii öyle diyecek ama herkes bunun saçmalık olduğunu biliyor. İntihar cinneti çiçek hastalığı değil ki öyle bulaşsın."
Sayfa 55 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
ET DIABOLUS INCARNATE EST. ET HOMO FACTUS EST.
* Ve (bir) şeytan ete kemiğe büründü. Ve insan oluştu.
Sayfa 23 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
"Londra'ya karşılaşmalar şehri denir ama Londra aslında daha çok bir dirilişler şehridir."
Sayfa 32 - Karbon Kitaplar
Orada ne yaptığımı ya da nereye gittiğimi bilmiyordum
ama bazen olur ya, insan belli belirsiz kendini bilinmeyen bir hedefe ulaşacakmış hissine kaptırır, öyle bir içgüdüyle yürümeye devam ediyordum.
Bir nehrin üstünde çamur görürsen çamurun bir zamanlar dipte olduğundan emin olabilirsin..