Tevil-i ehadis, olaylara Allah'ın hüküm dairesi içerisinde olmaları bakımından yaklaşmaktır. Tevil-i Ehadis'in ilk şartı, hiçbir olay ve varlığın Allah'ın izni haricinde cereyan etmediğini bilmektir; hadiseler üzerinde ortaksız tek hakimiyetin Allah'ta olduğuna inanmaktır. Tevhit inancının birçok tezahürü vardır ve bunlardan biri de tevil-i ehadis tir. Tevil i Ehadis, aynı zamanda kader inancının da nirengi noktasını teşkil eder. Bu yaklaşım kader inancının tam ve bütünlüklü olmasından doğan bir sonuçtur. Bu bakış, kader inancını tahkiki hale getirmekte ve pekiştirmektedir çünkü Tevil-i Ehadis'in, ön koşullarından biri de ilâhî kaderin büyük küçük, önceki ve sonraki her hadiseyi kuşattığına olan inançtır. Yaşamın gizli işaretleri Yaklaşan Hadiselerin Metafiziği Mecit Ömür Öztürk
''Doğa aynı sonuca pek çok yolla ulaşabilir. Fiziksel dünyadaki bir dalga gibi, her yeri kapsayan ortamın sonsuz okyanusunda, canlı organizmalar dünyasında, yaşamın kendisinde, bir akım darbesi ilerler, bazen belki ışık hızıyla gider, bazense öyle yavaştır ki asırlar boyunca aynı yerde sabit dururmuş gibi görünür. İnsanoğlunun idrak edemeyeceği karmaşıklıkta süreçlerden geçer; ama tüm formlarında, tüm aşamalarında, enerjisi bütünüyle mevcuttur. Uzak bir yıldızdan tek bir ışın demeti, gözüne geldiği bir geçmiş zaman diktatörünün hayatının gidişatına etki etmiş, milletlerin kaderlerini değiştirmiş, yerkürenin yüzeyini dönüştürmüş olabilir; Doğa olayları işte böyle çetrefilli, idrak etmesi böyle güçtür. Sonsuzluk boyunca enerjinin korunumu yasasına uygun olarak kuvvetlerin mükemmel bir dengede olduklarını, dolayısıyla da tek bir düşüncenin enerjisinin evrenin hareketini belirleyebileceğini göze aldığımız zaman dışında Doğanın o karşı konulmaz ihtişamına dair güçlü bir fikir edinmemizin yolu yoktur.''
Reklam
Şimdi son olarak, Morgan'ın uygarlık hakkındaki yargısı:
Uygarlığın başlamasından bu yana servetin artışı öyle muazzam boyutlara ulaştı, biçimleri öyle çeşitlendi, uygulaması öyle kapsamlı ve idaresi mülk sahiplerinin çıkarıma öyle ustalıklı bir hale geldi ki, bu zenginlik halkın karşısında, yenilemez bir güç haline geldi. İnsan zihni, kendi yarattığı şey karşısında, çaresiz ve büyülenmiş gibi durmaktadır. Yine de, insan aklının, hem devletin koruduğu mülkiyetle ilişkisini, hem de mülk sahiplerinin haklarının sınırlarını saptayarak, zenginlik üzerinde tahakküm kuracak kadar güçleneceği günler gelecektir. Toplumun çıkarları bireysel çıkarlardan kesinlikle önce gelir, her ikisinin de adil ve uyumlu bir ilişki içine sokulması gerekir. İlerleme, nasıl geçmişin yasasıysa, aynı şekilde geleceğin yasası olarak da kalacaksa, salt zenginlik peşinde koşmak insanlığın nihai kaderi olamaz. Uygarlığın doğuşundan bu yana geçen zaman, insanlığın geçmiş ömrünün yalnızca küçük bir parçasıdır; insanlığın önündeki yaşamın da yalnızca küçük bir parçasıdır. Toplumun çözülüşü, biricik nihai hedefi zenginlik olan tarihsel rotanın sonucu olarak, bize tehdit oluşturuyor, çünkü böyle bir rota, kendi yok oluşunun unsurlarını içerir. Yönetimde demokrasi, toplumda kardeşlik, haklarda eşitlik, yaygın eğitim, deneyimin, aklın ve bilimin sürekli ulaşmaya çalıştıkları bir üst toplum aşamasını müjdeliyor. Bu aşama eski soyların özgürlük, eşitlik ve kardeşliğinin -daha yüce bir biçimde- dirilişi olacaktır.
Sayfa 200Kitabı okudu
Yaşam güç arayışıdır; dünya bu unsurla öyle doymuşçasına yoğundur -ve onun içine sızmadığı en küçük bir oyuk veya çatlak dahi yoktur- ki bu yoldaki hiçbir esaslı arayış mükafatsız kalmaz.
Sayfa 57 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
Örneğin, entelektüel birinden alıntılanan tüm fikir ve sözleri hevesle dinleriz. Ancak hemen o sırada kendi düşüncemiz uyanır, söylenenler çabucak hatırımızdan çıkar, başkasına ait olan düşüncelerden sıyrılıp kendi düşüncemizin yeni oyununa dalarız. Birdenbire yükseliverdiğimiz bir yücelik teslim alır bizleri: Kendinden geçiş, bencilliğin hor görülüşü, kaideler dünyası. Eskiden bir adım şu tarafa, bir adım bu tarafa kayardık; şimdi ise uçan bir balondaki insanlar gibiyizdir, nereden ayrıldığımız veya nereye gideceğimizden ziyade özgürlüğünü ve utkusunu düşünürüz.
Sayfa 40 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
İşbirliği beklemeyecek kişi, yoldaşsız yürüyecek. Adı olmayan Düşünce, adı olmayan Güç, benlik üstü Yürek -kişi bir tek bunlarda huzur bulacak. Ona sadece kendi kanaati lazımdır. Ne iyi şöhretten yardım görebilir ne de kötü şöhretle incinebilir. Onun teskin edicileri yasalardır yalnız...
Sayfa 193 - TapınmaKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.