Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Babam alışverişte çok pazarlıkçı olduğundan bu işi de pazarlığa döküp, "Olmazı var mı bunun Müdür Bey," dedi, "benim herbişeyim nasıl olsa oğlumun değil mi? Tarlam tapanım oğlumun oluyor da, bir nüfuskağıdım mı oğlumun olmuyor?
Sayfa 31 - NESİN YAYINEVİKitabı okudu
Deliler de ölür ama hiç ölüler delirir mi?
Reklam
Normal insan, dengesiz insandır. Çünkü insan, ateş üstünde duran su dolu bir kazana benzer. Nasıl içindeki su kaynayınca kazanın kapağı atarsa, makinelerin buhar kazanlarına da artık buğu dışarı fışkırsın diye supap yapmışlardır. Buğunun artığı dışarı fışkırır delikten, kazandaki buğu da gerektiği kadar kalır, yani dengede durur. Yoksa kazan patlar. İnsan da böyle işte...Kızınca, duygulanınca, üzülünce, acılanınca, insan içinden bişey boşaltacak ki, patlamasın da dengesi yerine gelsin. Ee nasıl içini fışkırtacak? Nasıl kazanın supabı varsa, insanın da bir tahtası eksik olacak ki, burdan dışarıya su koyuversin...Bu yüzden işte, dengeli insan bir tahtası eksik olan insan demektir. O normal denilen tahtası eksik olmayanlar, günün birinde birden patlayıp bombok olur, bir daha da onarılmazlar.
"Heryerde emrindeyim," dedi ama, heryer neresi? "Herzaman emrindeyim!" dedi ama, herzaman hangi zaman?
Sayfa 129Kitabı okudu
Bir döksem derdimi denizler taşar Anlatsam yargıca yargıç da şaşar Hakkımı istesem ölmüşün derler Vergiye salgıya bu ölü yaşar İstese bulur kitapta yeri Hazret-i İsa'yı gösterir diri Bu sözü söyleyen sorulsa dersin Yaşarken yaşamaz garibin biri
Sayfa 115Kitabı okudu
..başımdaki şapka çeneme kadar geçmiş olduğundan gözlerim şapkanın içinde kalmıştı. Ben o zaman, "İyi diyorsunuz ama, gözlerim şapkanın içinde kaldı, hiçbirşey göremiyorum..." deyince, ordakilerden bir hergele "Görmeyiver ulan, görüp de ne yapacaksın..Görülecek bok mu var dünyada!" demesiyle pazaryerinde bir kahkahadır koptu.
Sayfa 176Kitabı okudu
Reklam
Kala kala gölgem tek can yoldaşı Yoruldum kendimden taşı ha taşı Bağrıma taş bastım bağrımda taşı Yaktı da kül etti gönül ataşı Ağlasan ağlanmaz gülsen gülünmez Yaşasan yaşanmaz ölsen ölünmez Bize yaşamak da ölmek de yasak Resmi kayda kuyda olmuşuz tutsak Bırakın ölelim ölüm de bir hak Ölünmez yaşanmaz bilmem ne yapsak Ağlasan ağlanmaz gülsen gülünmez Yaşasan yaşanmaz ölsen ölünmez
Sayfa 230Kitabı okudu
Okula gideceksem, yaşamıyorum. Askere alacaklarsa, yaşıyorum. Nüfuskağıdı istersem, yaşamıyorum. Vergi alacaklarsa, yaşıyorum. İş ararsam, yaşamıyorum. Ceza keseceklerse, yaşıyorum. Dava açarsam, yaşamıyorum. Tımarhaneye kapatacaklarsa, yaşıyorum. Evleneceksem, yaşamıyorum. Ama şimdi bir casusla içli dışlı olduğum duyulursa, yaşıyorsun der de asarlar.
Sayfa 297Kitabı okudu
Benim elimin aleti, işim bu benim be! Gel, paramı çal cebimden, eyvallah! Gel, donumu çal kıçımdan, eyvallah! Ama insanın geçim kapısı sökülür mü be!
Sayfa 327Kitabı okudu
Fırat yaşlı olmadığı için huzurevine yerleştirilemiyordu.Engelli olmadığı için de bir bakım merkezine yerleştirilemiyordu. Normal denebilecek bir zekaya sahip olmadığı için bir işe yerleştirilemiyordu. Yaşı büyük olduğu için de bir yetiştirme yurduna yerleştirilemiyordu. Ailesi olmadığı için bir aile yanına yerleştirilemiyordu. Yaşça büyük olduğu için çocuğu olmayan bir ailenin yanına da yerleştirilemiyordu. Sevimli olmadığı için, gönüllü bir ailenin yanına yerleştirilemiyordu. Suç işlemediği için bir hapishaneye yerleştirilemiyordu. Ölmediği için bir kabristana yerleştirilemiyordu. Yaşar, ne yaşar ne yaşamaz gibi öylesine yaşıyordu. Koca dünya ona dar gelmişti. Tıpkı Ebu Zer gibi. Yalnız doğdu. Yalnız kaldı. Yalnız yaşadı. Belki de yalnız ölecek.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.