Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Samed Behrengi (1939-1968), İranlı sosyalist bir yazar, öğretmen ve devrimcidir 1939 yılında İran'ın Tebriz şehrinde dünyaya gelmiştir. Behrengi, özellikle çocuk edebiyatı alanında önemli bir yere sahip olan bir yazardır. İran’ın Azerbaycan kesiminde on bir yıl köy köy dolaşarak öğretmenlik yaparken, bir yandan da Tebriz Üniversitesi’nde
“Köyde kimse yok / Ne bir insan, ne de taş üstünde bir taş / Çocuklar yok / Enkaz çığlık atıyor/ Ve bir anne kendini sallıyor uyuyabilmek için / Bebekler, küçücük çocuklar / Çamurla kaplanmış / Yollarda bulunmuşlar / Onlarsa konuşuyor / Amaçları savaş / Ne laf ama… Düşen bombalar / Amerikan yapımı / Yeni Ortadoğu / ‘Pirinç kadın’
Reklam
namaz kılarak dünyayı gözden çıkardığım söylenemez' 'hazret-i ömer olsa ağzımı yüzümü dağıtırdı iftar sonrası çay ve sigaralardan hazret-i ali kale bile almazdı şu bitirme tezini bir evsizle çorba içecek kadar cesur olmadığım duyulsa ensar kız vermezdi medineli çocuklar tebessümler fırlatırdı nefsim kanayana dek tenimi ilk gazvede
Hoparlörü eline alan bir sanatçıdan daha güzeldi sahneyi büyüleyen sesin. Solmaya yüz tutmuş gecelerimi güzelleştiren şeydi büyüleyici sözlerin. Duygulanarak baktığım hediyen, gecelerime tanıklık eden bir servetti. Ben bilemedim kıymetini, sen üzülme sevdiğim. Konuşmalarınla Akdeniz akşamlarına öğrettin narinliğini. Kim bilir, uzaklardan gelecek
şimdi biz neyiz biliyor musun? "yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz." umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada bir şey bulduğunda neyi ne yapacağını bilemeyen çocuklar gibi. artık hiçbir duygusunu anlayamayan çocuklar gibi.
İnsan doğası çok ilginç. Düşünsene sinirlendiğinde yada mutlu olduğunda ki gülüş arasında hiç bir fiziki fark yok aslında. Ancak duygusal açıdan bakarsan birini karşıdakine tepki diye yapıyorsun, diğerini ise naturel. Devam edersen ağlamayı ele alırsın. Mutlulukta, hüzünde ve acıda gözlerinden istemsiz olarak bir çok yaş dökülür. İnsanların neredeyse tamamı silip göstermemeye çalışıyor. Ama göz yaşının gerçek amacı karşıdakine ne kadar kötü yada bulunduğun ruh halini anlatmak için verilmiş bir meziyet. İster erkek olsun, ister kadın. Hiç kimse tepkilerinde doğan sonuçları saklamamalı. Rahatça kahkaha atmalı mesela yada çocuklar gibi zırıl zırıl ağlamalı. Sakladığın her hareket senin felaketin olur çünkü. Biriktirdiğin duygu patlamaların bir süre sonra vücudunu tüketir. Ruh halini çökertir. En güzel siktirlerin, en güzel gülüşlerinin altında saklı olmalı................
Reklam
Bundan yıllar önce sokak hayvanlarının kısırlaştırılmasına karşı çıkanlar "sizi kısırlaştırsalar iyi mi olurdu?" diyorlardı. Şimdi bu kişiler sayıları başa çıkılmaz boyuta ulaşan köpeklerin kısırlaştırılmasını istiyor. Şimdi gerçekleri konuşalım: Sizin verdiğiniz çöp gibi kuru ekmek o hayvana yaramıyor ve 2 yıl yaşamadan acı içinde
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.