İsrail’de yobazlar, 1948’de bizdeki cehalet ve bağnazlıktan daha geriydi.
Bir anayasa yapmışlar, bizim anayasa gibi! Anayasa prensipleri ilerici, medeniyetçi ve sosyal adaletçidir. Bizim anayasamız gibi şeriatçılığa karşıdır.
Partileri yöneten aydın takımı namuslu ve karakterlidir. Anayasa prensiplerine inanmışlar ve onlar üstünde birleşmişlerdir. Hiçbir taviz vermelerine ihtimal yoktur. Oy için orman değil, bir fidan dalı feda edilmez İsrail’de. Anayasa kadın ve erkeği eşit tuttuğu için hiçbir haham Tevrat’a dayanarak nikah kıyamaz. Din ki, Yahudilik’te milliyetin temeli ve tek dayanağı olmuştur.
İsrail’de, iyice dinine bağlı, Tevrat şeriatçısı büyük bir kalabalık da var. Fakat vicdanla kafayı birbirinden iyi ayırmıştır.
Ya bizde yobazın kafası devamlı anayasanın içinde şimdide bünyesi ile girmek istiyor. Partileri yöneten aydın takım zaten kalmamış. Kalmayanlarda oy için değil ormanı, vatanı satarlar. Bu yüzden 19 Mayıs sadece bir kurtuluş savaşı başlangıcı değildir. İslam dan kurtulma mücadelesınin de başlangıcıdır. Bu topraklarda ganimet ve talan zihniyetinin yanında, emeği ile kazanarak'da ahlaklı bir yaşamın olabileceğinin başlangıcıdır. Bu değişim için hertürlü engellere karşı duran Atatürk ve arkadaşlarını sevgi, saygı ve hasretle anıyorum.