Hüzün/ Kahrol İsrail
Çöl çöl olmuş kalbimiz bir hal olmuş bize Ne bülbül kalmış ne gül bir hal olmuş bize Yağmalanmış kalbimin ülkesi Kudüs Filistin ve Endülüs bir hal olmuş bize Buhara nerede ey baharı unutmuş  kalbim ama nerede bu akşam bir hal olmuş bize
Sana, Bana, Vatanıma Ülkemin İnsanlarına Dair
"Telgrafın tellerini kurşunlamalı" Öyle değildi bu türkü bilirim Bir de içime Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek Bazan gelmesi beklenen bazan ansızın çıkagelen Haberler bilirim mektuplar bilirim Gamdan dağlar kurmalıyım Kayaları kelimeler olan Kırkikindi saymalıyım Kırk gün
Reklam
Alınyazısı Saati (İstanbul) Yeryüzüne ayı indir o bir şehir olsun Yaklaştıkça büyüyen Ayrıntıları setleri bahçeleri Yumuşak çizgileriyle ortaya çıkan İşte ben o şehri yaşadım yıllarca İstanbulda parça parça
Beton Yürekli / Anlatı / 18. Ocak Ayı Etkinliği
Bazen; bu alana hiç çıkma taraftarı değilim, öyle ki: başka yüksek bir alana çıksamda, aynı hüsranla karşılaşan -güzelliği incitemeyen gözlerim- eksik bir şehir görmekten nefret ediyorum desem: belki de, az bile kalan-bilen -kendinden emin tavır sergiler gibi- sözcüklerimin de, yetersiz kaldığına şahit olurum. Betonlaşmış yüreklerin, bir
KASİDE DER VASF-I İSTANBUL Bu şehr-i İstanbul ki bi misl ü behâdır Bir sengine yek pâre Acem mülkü fedâdır Bir gevher-i yekpare iki bahr arasında Hurşîd-i cihan-tâb ile tartılsa sezâdır Bir kân-ı niamdır ki anın gevheri ikbâl Bir bağ-ı iremdir ki gülü izz ü alâdır Altında mı üstünde midir cennet-i a’lâ El-hak bu ne halet bu ne hoş âb u
Yirmi yıl önce ayrıldığım şehirdeyim. Bazen rüyalarımda görürüm ezber bildiğim sokaklarında bisiklet sürdüğümü. El'an bu şehirde adımlarımın yabancılığını anlamlandırmaya çalışıyorum. Şehrin mezarlığına ben de mi gömüldüm? Yoksa bende gömülü bu şehirde imkansız bir haşir mi bekliyorum? "Yılların izi" dedikleri şey masalmış meğer. İz