Ben dünya küresi, Türkiye karyesi ve Urfa köyünden, El Aziz Tımarhanesi sakinlerinden; ismi önemsiz, cismi değersiz, çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, ahir deminde misafiri Azrail’i bekleyen, başhekimlik üzerinden Hakimler Hakiminin dergahı uluhiyetine son arzuhalimdir.
Ben gam deryasında, fakirlik vatanında, horluk ve rezillik kaftanıyla
Xerîba Xwedeyo / Allah'ın garibi
Berbanga rojeyo / Gün doğumunda
Hasreta dayik u baveyo / Anne ve Babaya hasrettir
Xerîba beyanî / Garip yabancıdır
Agir girte xanî / Evini ateşler sarar
Kes halê xerîb nezanî / Ama kimse garibin halini bilmez.
youtube.com/watch?v=yHoRMyR...
İbn Teymiyye'ye Atılan İftiralara Reddiye...
Şeyhu’l-İslam İbn Teymiyye’ye; çağdaşı mutasavvıf, kelamcı ve bid**’atçi düşmanlarından çokça iftiralarda bulunulduğu gibi, çağından sonra günümüze kadar da (bu durum) devam edecek gibi görünmektedir. (Meyve veren ağaç taşlanır)
Ancak bu iftiralar arasında en şaşırtıcı olup hasım bid’atçilerin dayanak kabul ettikleri iftira
Sedat Pekmez ...
SUSURLUK ÜZERİ AZ 28 ŞUBAT!..
Bana da bu “Sedat Peker ne diyor, ne yapıyor, nedir bu olay hocam?” diye soranlar var.
Ben olayların kralını 17- 18 yaşlarında fiilen yaşadığım için “olayın kendisini” önemseme konusunda biraz tutumluyumdur.
Bir meslek alışkanlığı olarak da “nedenlere ve sonuçlara” bakarım.
Peki hadi bakalım o zaman...
Sedat
Aslında, diyorum, Filistinliler hepimizden özgür. Kimsenin gözünde yer aramıyorlar kendilerine. Sadece Allah'ın nazarında biliyorlar itibarlarını. Bu dünyanın garibi her biri. Buraya yerleşmeye hiç fırsatları olmadı. Alışamadılar bizim alıştıklarımıza. Yabancı kaldılar buraya. Aslında, onların gözünden seyrediyoruz hakikati. Biz uyurken, uyanık onlar..