Uluma (Howl)
“Uluma” (Howl) sadece Beat edebiyatının değil, o güne kadar yazılmış tüm lirik edebiyatın en gaddar dille yazılmış ancak bir o kadar da etkileyici, gözlerimizi kimi zaman yuvalarından çıkaran, kimi zaman ise yaşlarla dolduran şiiridir. Uluma terbiyesizce yazılmıştır, bir Columbia Universitesi mezununa hiç yakışmayacak cinsten dizelerle doludur,
An olur, kelimeler yetmez. İnsan; yüreğini avucuna almıştır, ateş hattında savunmasız kalmıştır, "sen" diye başlayan mermiler "ben" yapımı namlulardan peşi sıra üzerine yakılmıştır ki işte o anda, yalnızca "anladım" diyebilir. Nermin Yıldırım'ın bir başka kitabında aktardığı gibi: "Sadece o kadarını diyebildim. Bazı acıların çünkü, cümlesi olmaz. Sözcükler, kimi manaların yükünü kaldıramaz." Bazı meseleler yalnızca bizim başımıza gelmiyor sevgili okur. İnanın geçiyor. Var olun. -Nermin Yıldırım
Reklam
Bu 3. dünya savaşı! Kaçacak yer yok. Tüm dünya ateş hattında ve katliama dur diyecek anahtar bu coğrafyada! Banu Avar
Tayyar Rahmiye
Adanalı Rahmiye Hanım, 1920 yılında Türkler ile Fransızlar arasında yapılan Kurtuluş Savaşına katılmıştı. Savaşın ilk zamanlarındaki görevleri keşif ve cephe gerisinde kundakçılık yapmaktı ve bu görevlerini birçok kahramanlıkla gerçekleştirmiştir. Daha sonra kendi de savaşta çarpışmalara katılmıştır. 1920’de Fransızlara karşı harekete geçildiği sırada Türk askerlerinde yorgunluk ve korku sebepleriyle bir duraksama olunca, “Ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum da, siz erkek olarak yerlerde sürünmekten utanmıyor musunuz?” demiş ve askerlerin toparlanmasını sağlamıştır. Aynı muharebede ateş hattında kalan iki arkadaşını korumak için ileriye atıldığında şehit olmuştu. i.hizliresim.com/oE3gr7.jpg
Geri18
84 öğeden 81 ile 84 arasındakiler gösteriliyor.