Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Neredesin Ya Rasulallah (s.a.v.)
Başımızda herkesi bir araya toplayan biri olmadığı için mi bu haldeyiz Şu 1K mecrasında bile hemen hemen herkes birşeyler paylaşıyor, ses duyurmaya çalışıyor Ancak herkes kendi hâlinde, her yerde bu böyle Ümmet ruhunu hissettirmiyor, kopuk kopuk Evet bir karpuzu bombalarsan çekirdeklerini dört bir yana saçarsın Bu ne kadar iyi bir şey o tartışılır Bizim dört bir yanda olmaya değil bir arada durmaya ihtiyacımız var Bence filistinin sembolü olarak karpuzu kullanmamalıyız Zira bir karpuzu parçalandıktan sonra tekrar toparlayamazsınız Hayır biz böyle olmamalıyız, ümmeti diriltmenin bir yolunu bulmalıyız Nasıl ödeyeceğiz bunun hesabını onu düşünemiyorum bile tek bildiğim bu böyle gitmemeli Aksa bizim aksamız sahip çıkmayı bilmiyor muyuz biz
Bence,biz kör olmadık,biz zaten kördük, gördüğü halde görmeyen körler.korluk
José Saramago
José Saramago
Reklam
Uzay zaman, milky way falan filan -E eşittir em ce kare Bükülen zaman ise biz niye kırıldık o halde? Newton haklıydı bence. -Aynştayn doğmasaydı keşke! Zamanın ötesinde bir ben var hissediyorum. İzafi şeyler işte inanmıyorsan git bak! Ziyan olmuş duygular, temiz kimlikler Hepsini yutmuş karadelikler! Sadede gelemiyorum kafam çok karışık. Sana
Sahip Olmak yada olmak 2
→"Sahip olmak" kökenli davranış biçimi mülkiyet ve kazanç temellerine bağlı olduğu için, iktidara ulaşmak, hatta ona bağım- lı olmak tutkusundadır. Bir canlının egemenlik altına alınıp, de- netlenebilmesi ise, onun isteklerini kıracak bir şiddet kullanıl- masını gerektirir. Özel mülkiyet de, mallarımızı bizden almak isteyenlere karşı
Bunu en iyi biz kız babaları biliriz...
Bir kız çocuğunun büyümesi ne zaman biter acaba? İlk adet gördüğünde mi, 18 yaşını doldurunca mı, evlenince mi, saçına ilk ak düşünce mi? Bence hiçbiri değil. Bir kız çocuğu büyümez, kaç yaşına gelirse gelsin asla büyümüş gibi hissetmez kendini. Son nefesini içi arzularla, heyecanlarla dolu bir kız olarak verir
Bence İnsanlar Burada iltifattan ziyade anlaşılmak istiyor. Fikirlerine zıt bir fikirle karşılık verdiğinizde onu onaylayıp iltifat etmekten ziyade fikrine muhattab bulması daha çok hoşlarına gider . Bunun sebebini biraz düşündüm de aklıma yine Allah'tan gayrısı gelmiyor, gelemiyor, gelemez zaten. Bence Bu Rabbimizden bize bir armağan. Çünkü biz de Bilinmek İstiyoruz
Reklam
"Tadına varamadan telaş içinde yaşamak ağrına gitmez mi zamanın? Konuşmadan sadece sulamak bitkileri , kitapların sayfalarını sadece çevirmek ve hızlıca içilen kahveler. Kendini değerli hissetmek için pahalı şeylerle kendimize biçtiğimiz etiketler. Varolmamızı, bizi biz yapan değerlerden öte görünen şeylere muhtaç bırakıyoruz. Değerliyim. Ama sizin etiketlerinizden, biçtiğiniz varolma,"ben böyle varım duyun beni" çağrinızla değil,üzgünüm. Varım evet. Kahve içerken, mumu yakarak kitap okumaya severim. Suladığım bitkilerle uzun uzun konuşurum. Çünkü annem de çok severdi.Dinlerler derdi. Bence de dinlerler, dinliyorlar. Uzun uzun sokaklarda bazen müziğin sesini kısarım. Kendimle konuşurum. Canimı sıkan günlerde eve giderken kendime hangi yemeği yapsam mutlu olurum, ne izlesem iyi gelir diye kendime çözüm bulurum. Hayat zor, mutlu edecek ve değerli hissettirecek şeyleri kendim yaratmak zorundayım. Kahveyi içmeyi bile romantize etmeyi severim. Kendimle yaptığım ufak şeylere biçtiğim anlamlarla ve gösterdiğim çabayla kendime değer veriyorum. Hayat ısrarla yorucu olmaya devam etse de, varolan etiket savaşlarından çok öte bir yerde kendi dünyamda kendim için çırpınıyorum. Ben böyle varım ve en azından kendimi duyuyorum. Yeterli."
Kitap bir aksesuar değildir. Olsa olsa ancak biz ona aksesuar olabiliriz. Kitaplar pahalı hale geldikçe hava atma aracı olmaya başladı. Bu da ayrı bir mevzu. Kitaplar bu kadar pahalı olmamalı. Tamam kağıt, matbaa, işçilik arttı ama bence marka veya konsept yayınevleri bunu biraz rant haline getirmeye başladı. Yakında Orhan Veli usta mezarında ters döner çünkü havaya da, buluta da, dereye tepeye de para alırlar...
Sorun çıkmasın diye susuluyor ama can çıkıyor sonra!
Deprem zamanında aile apartmanının çatılı park ve oturma yerinde 9-10 aile birlikte kalmıştık. O durumda ve o kadar zamana rağmen bizleri ev sahibi, kendilerini hâlâ misafir sanan bazı dayımgiller vardı. Bu farkı rahatsızlık olarak algılamayın. Fazla rahatlıktan geliyordu. 6-7 ay geçince bazıları evlerine geçti, evi yıkılanlar da çatı altında
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.