Yorgunum
Ve en fazla yapabildiğim tabletimi alıp kanepede uzanırken bir şeyler okumak karalamak. Bugün iyice idrak ediyorum hayatın bahanelerinin bitmediği ve bitmeyeceğini. Dün hastaydım, ondan önceki gün da program vardı, bugün bedenim hala yorgun, eklemlerim ağrıyor, kendimi taşıyamaz hale geldim. Büyüdükçe ağırlaşıyorum, ve bir beden çıkıyorum kendimden, arkama takıp yine onu sürüklüyorum peşimden. Neden boynuma giren bu lanet ağrı dinmiyor? Annem kas tutulması diyor ya bir şeye üzülmüşsün ya da stresten falandır diyor. Dün biraz tartışmıştık, benim yüzümden mı diyor? Hayır ne alakası var diyorum… sonra hatırlıyorum bu sabah aldığım mesajı: merhaba ben x’in eşi, bizim bebeğimizin kalp atışı durdu bu sabah, hastanedeyiz daha, bebeği Silivri mezarlığında defnedeceğiz…oysa daha dün bebek için biz kıyafet bakıyorduk. Noldu şimdi, anlamıyorum, anlamadım. Gün nasıl bitti hatırlamıyorum. Bir an yataktan fırlayıp lavaboya koşuyorum, yüzümü soğuk su ile yıkıyorum, gözlerim göremiyor… karanlık, aşağı koşuyorum portakal suyu sıkıyorum kendime, salona geçiyorum, babam televizyon izliyor, sessizlik…Beni farketmedi bile
Benim adım roza yokluklar arasında var olmaya çalışan var olmaya çalışırken yok olan bir insancık zerresi. Ben sadece Sevgi istedim Annemden babamdan kardeşlerimden kısacası ailemden. Öyle büyük bir sevgi olsun ki başkasına ihtiyaç duymayayim. Onlar olsun hayatımda sevdiklerim değer verdiklerim kırmasınlar beni istedim. Bilemedim ben sevilmeyi
Reklam
Karam ve Karaca
"Abiiiiiiii! Ühühü- hıg- ab-" "Nasıl becerdin dizini baştan aşağı yapmayı ey geri zekâlı?" "Dü- düştüm! Çok fena, b-bak!" "Kalk eve gidelim, annem görürse çok kızar, bir de ondan şamar yer ağlarsın sen kesin! Ağlak bebek- Ah- KARACA! NE TAŞ ATIYORSUN ABİYE?! Delirdin mi?!" "Ağla diye! İnsan canı yanınca ağlamaz mı? Sen de ağla da gör!"
Diğer Yarım-ATE
İnce bi' yağmur, caddem anlık En az gözlerim kadar ıslak Geceleri yağdım, huzurdan ırak Bu kez dert değil, mutluluktan İnan korkum, yolumdan uzak Bi' yol bulur da kaybolursan Yerim yurdum, yok olursan Bu yağmur biraz bastırırsa Tüm bulutlardan intikamım Geçmez artık, dinmez ağrım Bilirim, annem, bilirim, olmaz Bilirim, yanlış
Artık dizilerin bi sonraki sahnesini tahmin edebiliyorum.çok nadir bi şeyler izleyebiliyorum.Türk kahvesini sade içebiliyorum, akşamları çay demleyesim geliyor.halamla geçmişi konuşmak bana perşembe hissettiriyor.annemi çok iyi anlıyorum.anlam veremediğim her şey fazla aşikar.artık dünyayı kurtarmak, hiç olmazsa bir iz bırakan olmak gibi hayallerim de yok.küçükken sevdiğim bebekler şimdi meslek, yuva, bebek sahibi.keşke annem için daha çok şey yapabilsem.babam çok yaşlandı, gözlerinde yaşını görebiliyorum.zamanını çok iyi geçiren mutlu, eğlenen çocuklar görünce cok keyifleniyorum ama içimdeki çocuk buruklaşıyor.dışarı çıkmaktansa evde kalmak daha iyi hissettiriyor.gök gürültüsü varken dışarı çıkabiliyorum artık.eskisi gibi yağmurda yürümek keyifli gelmiyor.hayatımda ilk defa hem de bu yaşımda şemsiye aldım.zaman zaman bi koltukta saatlerce duvar izleyip sessizlikte kıvrandığımı farkediyorum.canım istemiyor diye günlerce aç kaldığım oluyor.karanlıkta kalmak, yalnız yaşamak eskisi gibi korkunç değil, bilakis hayatımın bi parçası oldular.nasıl oluyor bilmiyorum ama sevdiklerimi görmeden aylar geçirebiliyorum.yaşamak çok farklı bir şeye evrildi, memnun değilim ama değiştirmek için gücüm yok.hayatı da yaşamayı da pek sevemedim.ama her neyse de yaşayıp göreceğim.elbet miadı dolacak bir gün.
İçimdeki çocuk ve kızım.2
Bunlar ne kadar zor. ben nasıl öğrendim bunları hatırlamıyorum ama herhalde çocuklarımın ki gibi olmamıştır. höt hötlerle, dayaklarla, korkularla öğrenilmiş bir hayat. kaygı dolu bir hayat. acaba hata yaparsam. ya peki olmazsa. ama denersem ne olur. belki küçükken öğrenmeye çalıştığım şeylerin özgürlüğü verilmediği için ticareti
Reklam
163 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.