Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazen Zordur Çocuk Olmak
Annen var mı senin? – Var tabiî. – Ne iş yapar? – Çamaşıra gidiyor. – Sen ne olacaksın büyüyünce? – Ben mi? dedi. Gözlerini gözüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. -Ben, dedi, boyacı olacağım. – Ne boyacısı?
Parçalanmış Mektuplar
Hayır, sana zarar vermeliyim; hayır, o kalbini kırmalıyım; hayır, seni kendimle beraber paramparça etmeliyim. Bu kez ben seni kül etmeliyim, sonra da karşına geçip sönmüş olmak çok büyük bir meziyetmiş gibi senin kül olduğunu söylemeliyim. Hayır sana baharatlı pilavın aslında benim tarifim olduğunu, küçükken sana öğrettiğimi ve büyüdüğünde sanki kendin bu tarifi bulmuşsun gibi bana sunduğunu anlatmayacağım. Halbuki bana ilk yaptığında hatırladığını düşünecek kadar aptaldım. Hayır bilmeyeceksin gerçeği. Hayır, turuncu papatyaların küçükken benim sana aldığım ilk çiçek olduğunu, bu yüzden onların yerinin ayrı olduğunu da öğrenemeyeceksin. Bana dönüp, büyüyünce papatyalardan bahçe yapacağım kendime dediğini de anlatmayacağım. Hatta senin yerine o uçurumun kenarına papatyaların tohumlarını benim ektiğimi de hiç bilemeyeceksin. Bu iyilikleri yapmayacağım sana.(Üzeri çizili)
Reklam
İyi Okumalar dilerim
Selamün aleyküm değerli okurlar Wattpad e yazdığım kitabı sizler de okuyun diye buraya yazdım kitap değil bu hayatınıza bir nebze de olsa dokunmak için böyle bir kitap yazdım okuyup değerli yorumlarınızı bekliyorum değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ediyorum ☺️ BİR ENGELLİNİN EVLİLİK HAYATI Her sağlıklı birey gibi engelli
10 yıllık mini biyografi
16. İlk defa aşık oluyorum. Daha önce hiç yapmadığım şeyler yapıyorum. İlk defa büyük yalanlar söylüyorum. Özgür olmak istiyorum. Cesaret gerektiren olayların içine girmeyi seviyorum. Artık başımı yastığa koyar koymaz uyumuyorum. Bazı geceler sabahı görüyorum. Hayatım çok hızlı ilerliyor. Her gün yeni bir olay oluyor. Yeni insanlar tanıyorum. Bazı
ben kimseye yetim olduğumu söylemedim üstelik vesayet altında falan değilim. Sadece hayatsız kalmıştım. Büyüyünce geçti.
Kadınlar
Kadın olmak gerçekten zor. Bunun tek sebebi acaba erkeklerin egemen olduğu toplum düzeni mi? İlk bakışta evet gibi gözükse de bunun cevabı ben sadece o olduğunu düşünmüyorum. Öncelikle erkeklerin egemen olduğu yani ataerkil bir toplum düzeni içinde yaşıyoruz ve eğitim seviyesi düştükçe ataerkillik artıyor toplumda. Neler neler çıkıyor ortaya daha
Reklam
Üzmüşler çocuğu, diğer çocuklar. "Senin baban çöpçü, sen de pis kokuyorsun” demişler. Vicdan duygusu tam gelişmemiştir okul öncesi çocuklarında. Zaman zaman böyle acımasız olabilirler. Kırmışlar yavrucağın kalbini. Konuştum babayla. Çok üzüldü, çocuğunun üzülmesine. Dağ gibi adam gözyaşlarını ilk kez ayırdı gözlerinden belki de. “Üzülmek
Çocukken yaptığımız kimi şeyler, büyüyünce sorunlarla baş etmeye çalışırken yapılabilecek küçük hediyeler gibi verilmiş bize. Hırs, vücuduma enjekte edilmiş yetişkinlerden. Bunu üzerimden atabilmek için basketbolu kullanmışım farkında olmadan. Üzerimdeki hırsı, hemen her harekete "steps" diyen daha da çok arttırmış, bedenim yoruldukça dökülmüş hepsi üzerimden. Kapana kısıldığım anlar olmuş. Mevsim yazsa, yokuşunu nefes nefese çıktığım o parkta, yüzüme çarpan rüzgarı hissederek özgürmüşcesine inmişim elimdeki bisikleti sürerek. Hatırladığım kadarıyla eminim; tokalarım, taclarım bile bisikletimin tekerleklerine taktığım yıldızlar kadar süslü değildi. Unutmuşum bir bisiklete sığdırabildiğim özgürlüğümü süslemeyi. Yazdıkça hatırladıklarım bi kenara, büyüdüm ve başka şeyler buldum.  Bulduklarım farklıydı ama sebep hep aynı: sorunlarla başa çıkma. Yine bir Didem Madak şiirinde fark ettim: "Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Balkona yorgun çamaşırlar asmayı Ki uçlarından çile damlardı. Güneşte nane kurutmayı Ben acılarımın başını evcimen telaşlarla okşadım bayım." Gün geçtikçe evcimen ama şair olmayan bir Didem Madak'a mı dönüşüyorum yoksa. Neredesin Maviş anne, dünyanın bütün sabahları için alacağın bilet üç oldu.. N'olur benimki de umutsuz bir yer olmasın..
Ben okuma yaparken büyük bir çabayla tuttuğu kalemle kendince resim yapıyor😅 arada "teyze miyav" diyip kedi çizdiriyor şuan onun gözünde dünyanın en güzel kedi çizen teyzesiyim muhtemelen büyüyünce fikri değişecek . Seni çok seviyorum teyzecim🤍
Çocukluğumla Hasbihâl
"Büyüyünce öğretmen olacağım ben." dediğim o günü hatırlıyorum. Yatağın köşesine oturmuş, acaba büyüyünce ne olsam diye düşünürken "Ben en iyisi öğretmen olayım." dediğim o günü. Zaten çocukluğuma dair en net hatırladığım 2-3 sahneden biri de bu. Ardiye diye kullanılan odada annesinin topuklu ayakkabılarını giyip aynanın
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.