“Minotauros labirentte ölü yatıyor. Yıllardır, Atinalıların Girit kralı Minos’a haraç olarak her sene gönderdiği yedi genç erkekle yedi bakireyi yemişti. Sonra Atina kralının oğlu Theseus gönüllü olarak genç kurbanlarla birlikte Girit’e yelken açtı. Ariadne’nin iplik yumağının kılavuzluğu sayesinde Minotauros’u öldürdü, hapsedilmiş arkadaşlarını da kurtardı. Dönüş yolunda Theseus, beyaz yelkenleri çekmeyi unuttu, yola çıkarken gemide kara yelkenler asılıydı; yaklaşan geminin cenaze taşıdığını sanan babası, oğlunun öldüğünü düşünüp kendini denize attı. Atinalılar, bu gençlerin hayatları kurtulursa her sene aynı gemiyi hediyelerle, kurbanlarla birlikte Apollon’un kutsal adası Delos’a göndermeye söz vermişlerdi. Sağ salim dönen Theseus bu sözü tuttu, gemiyi her sene Delos’a gönderdi. Atinalıların minnettarlığı, Theseus’un ölümünden sonra bile bu geleneği devam ettirecek kadar büyüktü. Birçok yolculuktan sonra orijinal gemiyi onarmak gerekti. Hürmetlerinden ötürü gemide yenilenecek her parçanın orijinalinden ayırt edilemez olmasına karar verdiler, böylece gemi her zaman aynı gemi olarak kalacaktı. Zamanla geminin her parçası değiştirilmiş olmasına rağmen dışarıdan bakıldığında gemide bir değişiklik görünmüyordu.”