Kaldırımda dedesiyle yürüyen 5-6 yaşlarında bir çocuk bağıra bağıra şarkı söylüyordu :)) Güzel dünyan büyüyünce de hep aynı devam etsin. Kötülükler çocuklara uğramasın ve bizler gibi her şeyi dert edip üzülmesinler... Çocuğa sus demeyip onun özgürce şarkı söylemesine engel olmayan dedesini de ayrıca tebrik etmek lazım. Çocukları kısıtlamak, susturmak, yaramaz, geveze deyip etiketlemek onlarda ilerde büyük sorunlara sebep olur. Keşke daima onlar konuşsa kalbimizdeki tüm kötülükler yok olsa :))
Mektup ve mektup
"Sevgili asker ağabilerim,
Siz olmasaydınız yurdumuzu kim kurtaracaktı. Sizin sayenizde yurdumuz güvende. İyi ki varsınız. Sizler oldukça bizler de buradayız. Sizlerin emekleri sayesinde bizler de varız. Siz olmasaydınız biz ne yapacaktık? Biz size büyüyünce yemek, giysi, mermi ve silah taşıyacağız. Sizin sayenizde biz de mutluyuz. İyi ki
Çok güzel anlatmış
ALINTI
BÜTÜN ANNE BABALARIN VE EĞİTİMCİLERİN OKUMASI GEREKEN BİR YAZI ....( Alıntı)
Yurtdışına Dil öğrenimi ve eğitim için çıkmıştım.
Türkiye’de daha önce ciddi hiçbir iş deneyimim yoktu, rahat bir öğrencilik hayatım olmuştu.. Yaşam masraflarını karşılamak için bir Restaurant’ta çalışmaktaydım. Benimle birlikte 14-15 yaşlarında yerli bir Lise
🖋 ÇEŞME 💐
Çocukluğumdan beri cadde üzerinde yer alan hayır çeşmelerinin çokluğu hep dikkatimi çekmiştir.
Buna neden değer verilmiştir diye merak etmişimdir? Zaman geçip bizler de büyüyünce, hayır sahipleri caddeden gelip geçen susuz insanlara su ikramında bulunmak için çeşme yerine buzdolabı yerleştirdiğine şahit olduk.
İnsanın içi güzel olunca dışına yansır derler, onların içi temizdi, caddeye yansıyordu. Büyüklerimizin bu davranışını gel zaman git zaman tabiinden nakledilen şu sözü okuyunca daha da takdir etmeye başladım.
Tabiinden bazıları şöyle demiştir: " Günahı çok olan kimse, insanlara su ikram etsin, zira Allah susuz köpeği sulayanı affettiyse, susuz mümini sulayanı affetmez mi? (Kurtubi Tefsiri)
Eskiler, bağışlanmanın yolunu çoktan öğrenmişler.. Ne dersiniz biz geç mi kaldık yoksa..?
20.BÖLÜM “ÖĞRETMEN BİZDEN BIKMAYA BAŞLADI”
Sevgili öğretmenimiz her ders farklı haylazlıklarımızla karşılaşmaya başlamıştı .
Bir birine silgi atanlar , ön sıradaki kızların saçlarını çekmeler sürekli çöp kovası başına gidip kalem açmalar . Hergün bir kalem feda edilirdi çöp kovası başında . Yada hergün bir silgi kesilip olmayan arkadaş ile paylaşılırdı , o bana ben ona atarken bir