SARDUNYAYA AĞIT İkindiyin saat beşte Başgardiyan Rıza başta Karalar bastı koğuşa İkindiyin saat beşte Seyre durduk tantanayı Tutuklayıp Sardunya'yı Attılar dipkapılıya İkindiyin saat beşte Yataklık etmiş ki zaar Suçu tevatür ve esrar Elbet bir kızıllığı var İkindiyin saat beşte Dirlik düzenlik kurtulur Müdür koltuğa kurulur Çiçek demire vurulur İkindiyin saat beşte Canların gözleri yaşta Aklı idamlık yoldaşta Yeşil ölümle dalaşta Sabahleyin saat beşte Can YÜCEL
Hece Şiirim
Bugün biraz neşeliyim. 12 yıl önceki bir hece şiirimi paylaşmak istedim. Artık böyle şiirler yazabilecek ilhamım yok. Daha çok düşünsel sanatlara yöneldim. İlham perilerimi kaçıranların peşinde değilim elbette. Bir yol kapanıyor diğeri açılıyor. İfade ve düşünce sanatlarımız her durumda devam ediyor.arm Muhabbet Bağı /2007 Ha gayret can dostlar,
Reklam
Makale
*önce mert, dürüst, cesur ve samimi tavır* Bir gelin düşünün, evlenme kararı verecek ama daha çeyizini dizememiş. Bir gemi düşünün, limandan demir alacak ama daha tayfasını tamamlayamamış, yol boyunca ihtiyacı olabilecek malzeme ve gereçleri tedarik edememiş. Bir uçak düşünün, kanatlarını takmışız, kalkamıyor çünkü tekerlerini takmayı unutmuşuz. Hadi kalktı diyelim, ulaştığı yere tekersiz inemez. İşte ülkemizin düşünce, yönetim, inanç ve kalkınma serüveni de bundan farksız değil. Küçük yolları, büyük otobanlara bağlayamıyoruz. Tekersiz, kanatsız, donanımsız, tayfasız, hem de belirsiz bir hedefe varmaya çalışıyoruz. Değil yüz yıllık, elli yıllık; bir yıllık verimli, kalıcı bir planlamamız dahi yok. Hep birlikte fedakârlık yapmamız, günah çıkarmamız, deli gömleğini çıkarıp atmamız, Toplumun yükselmesi için gerekiyorsa paspas olmamız gerekiyor. Japon kamikazelerini düşünün, milli mücadele, kuvayı milliye kahramanlarını düşünün. Kimse bizden can istemiyor fakat aklı yerinde kullanmamızı bekliyor. Bu girdaptan, kısır döngüden, politik paslanmadan çıkabilmek için, dürüst, mert, cesur ve samimi kararlar, eylemler bekliyoruz ve de hakkımız. 25.04.2018 *Ali Rıza Malkoç* #armozdeyis
Özdeyişler
Tutarsızlıklar, cinayetler, yamyamlıklar karşısında, bu eylemlerin avrupa'da tanrı adına yapıldığını gören filozof Nietzsche, "tanrı öldü" diye tepki göstermişti. Bugün de, insanlığın can çekiştiğini görüyoruz. Hayvanlar mı? Onlar bu işe karışmıyorlar, gülüp geçiyorlar. Ahlaktan bahsedip, onu talep ediyorsak; onu önce hak ediyor olmamız gerek. Hak edilmeyen bir şeyi talep etmek: en zarif ifadeyle, ahlaksızlıktır. 24.04.2018 Ali Rıza Malkoç #armozdeyis
Makale
*Ahlâk ve Din çelişkisi* Bir bireyin ahlaklı, güvenilir, saygın ve dürüst olabilmesi için herhangi bir dini inanca sahip olması, bunu vurgulaması, ön plana çıkarması gerekmiyor. Yüzlerce yabancı bilim insanı ve yazar tanıdım. Evreni tanımlamasına, insanları, diğer canlıları kucaklamasına, özlemlerine, öngörülerine hayran kaldım, imrendim. Bunların içinde ateist de var, budist de, hıristiyan da, müslüman da. Müslümanlık da ise ilkesel ahlak anlayışı daha üst seviyededir. Ahlakı, adaleti, hakkaniyeti, şeffaflığı, dürüstlüğü, şefkati, dayanışmayı boşayarak, kaynakların vurguladığı gibi bir müslüman olamazsınız. Yani, "müslümansam bana her şey mübah, ahlaklı olmama gerek yok" diyemezsiniz. Can alarak, can yakarak, çalarak, hile yaparak dindarlığı vitrine çıkardığımız zaman, diğer insanlara şu soruyu sorma hakkı doğar: *Din buysa ahlâk nerede, ahlâk buysa din nerede?* Dindarlığımız vicdanımızda kalsın harcamayalım, ama bol keseden adalet dağıtalım. Herkese, kurda, kuşa, dinliye, dinsize, aça, susuza, zengine, fakire... İşte o zaman cennet karaborsada pazarlanmayacak, kimse de cehenneme layık görülmeyecek, ilahi iradeye ortak olamayacaktır. İnsanın, insanlığın merkezde olmadığı her fikir, inanç, düşünce, mekan, zemin; kaymaya, yok olmaya, yıkılmaya mahkûmdur. 23.04.2018 *Ali Rıza Malkoç* #armozdeyis
Makale
Birlikte yaşamanın incelikleri Bir avcı düşünelim, ağaçtaki kuşu vururken, meyvesine, dalına, çiçeğine de zarar veriyorsa; avcılık zaten cinayet, eylemi de ağaç katliamı olur. Bunu başka bir açıdan, toplumsal karşılığını atasözlerine de başvurarak irdeleyelim: Pireye kızıp yorgan yakmak. Kaş yaparken, göz çıkarmak. Babasına düşmanlık besleyip, hırsını oğlundan almak Muhalif olmak zorundayım düşüncesiyle, milletin ve devletin bütünlüğüne zarar verebilecek davranışlarda bulunmak. Yönetim direksiyonu bende diye, deveyi havuduyla yutmak. Koyun can derdinde, kasap et derdinde. Kaz gelecek yere, sürüyü feda etmek. Farklı vurgulardan da anlaşılacağı gibi, bütünü görüp bütünlüğü sağlamak çok hassas bir teraziyle mümkün. Dengeyi bozduğumuz anda, farkında olmadan bindiğimiz dalı da kesmiş oluruz. Hesabı iyi yapmak gerekli. Atalarımızın her zaman ve zeminde geçerli olan bir sözüyle noktalayalım yazımızı. Pirince giderken, bulgurdan olmak da var. 21.04.2018 Ali Rıza Malkoç #armozdeyis Yazının linki edebiyatevi.com/yazi/205421_bir...
Reklam
242 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.