Haziran Ayı Öykü Etkinliği (03-30 Haziran 2020)
Güzel bir Mayıs geçirdik etkinlikte. Resimler bir parça etkili oldu herhalde. Ben de yazarım demiştim ama olmadı, alıştım da hem yalan söylemeye artık :) Ama olsun , yine de keyifli bir ay geçirdik bu karantina dönemlerinde.
Ama şimdi normalleşip özgürleşiyoruz bir parça. Her şey daha iyi olacak diye umut edip işe gidiyoruz ve her şeyin gün
Necip Fazıl Kısakürek'in ölüm yıl dönümü üzerine
‘’Üstat Necip Fazıl aramızdan ayrılıp adeta bir kuş gibi uçup gitti. Dev sulara karşı bir ömür boyu gerilmiş kolla düştü. Ve yüzyılımıza şeref olan şiir saati durdu. Ve doğru, iyi ve güzel için yükselen ses sustu. İslam’ın onuru için çağın çelik yüzüne karşı koyan elmas kas gevşedi. Evet, bir kahraman düştü toprağa. Bir kez daha, bin kez daha yeşerip boy atacak tohum olarak düştü. Kartal süzülüp gitti. Sonsuz göklerde kayboldu. Bize ne düşer susmaktan başka."
Necip Fazıl'ın ölümü üzerine söylenen bu sözler elbette bana ait değil, bu sözler benim en sevdiğim yazar ve şair Sezai Karakoç'a ait. Ki bu kadar güzel O, anlatabilirdi anca.
Necip Fazıl Kısakürek'in fikirlerini seversiniz sevmezsiniz ama herkesin kabul etmesi gereken bir şey var ki O, Türk edebiyatının en iyi yazar ve şairlerinden biriydi. Belki de bu platformda kitaplarını en fazla okuyanlardan biri ve kendisine en fazla muhabbet besleyenlerden biri olarak ben de çok kez bazı fikirlerini ve üslubunu eleştirdim, eleştiriyorum. Ama yaşadığı dönem itibariyle üstlendiği misyon ve davası sebebiyle fikren bir çok kişinin, edebiyat olarakta neredeyse herkesin gönlüne ve tarihimize geçmiş bir şahsiyet kendisi. Bu vesileyle bugün ölüm yıldönümü ve yarın da doğumgünü olan Necip Fazıl'ı sevgi ve muhabbetle anıyor, selamlıyorum.
Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
Cübbeli Ahmet üzerine nurlardan iktibas edilmiş bir yorum;
-
-Ey benim şu kitabıma im'ân-ı nazar ile nazar eden zât! Malûmun olsun, bu kitapla istediğim hizmet budur: İslâmiyette olan tarik-i müstakîmi göstermekle ehl-i tefrit olan a'dâ-yı dinin teşkîkâtını red ve yüzlerine vurmakla beraber; tarik-i müstakîmin öteki cânibini ve sadîk-ı
Günün makalesi
DİN VE AKIL İLİŞKİSİ
İnsanlık düşünce tarihinde doğru bilgiye ulaşma vasıtalarının neler olabileceği hep tartışma konusu olagelmiştir. Felsefenin de en önemli konularından birisi budur.Bu hususta temel bazı ekoller oluşmuştur.
Doğru bilgiye ulaşmak mümkün müdür, mümkün değil midir? Yani insan sahip olduğu maddi ve manevi cihazları ile mutlak
Keşke dönebilsem çocukluğuma...
Samsun’daki Komşu Âliye, Züleyhâ, Elmas, Kadriye, Gülhan Teyzelerim olsa yine ve yine adımla seslenip,
“Bize ekmek alır mısın?” diye ricâda bulunsalar ve koşsam yine ezân okunduğunda her vakitte câmîye koştuğum ânlar gibi. Sonra yerde bulduğum her sigara izmaritini toplayıp çöpe attığım zamânlar... Annemin aldırdığı
Bir zamanlar Pers imparatorluğunun en şaşalı ve en görkemli dönemlerinden bir vakit, İmparator dünyanın her yerinden ulak çağırdıp her ülkenin gücü ve kuvvetini sembol olarak bir eşya getirmelerini ister. Bu haber bütün dünyaya yayılır, tabi bunu duyan diğer krallıklar kendi ihtişamını ve gücünü göstermek açısından bir fırsat olarak görürler, ilk
Oğlu ölen ve bu olayın üzüntüsüyle kötü sözler sarf edip beddua eden bir hükümdar hakkında şunlar anlatılır. Onu bu hâlde gören biri gelir ve ona şöyle der: “Ey hükümdar! Efendim bana bir elmas emanet etmişti. Bu elmas bir müddet bende kalmış ve bu süre zarfında ben onu seyretmekten keyif almıştım. Daha sonra bu elması benden geri istedi. Şimdi sizden bu elması benim için efendimden istemenizi ve onu bana geri vermesi için zorlamanızı talep ediyorum.” Bunun üzerine hükümdar, “Sana emanet olarak verdiği bir malı geri vermesi için onu nasıl zorlarım?” diye sorar. Adam ise hükümdara şöyle cevap verir: “Allah Teâlâ da sana bir süreliğine bir evlat emanet etmiş ve daha sonra onu geri almıştır. O hâlde neden beddua edip duruyorsun!” Bu sözler üzerine hükümdarın gönlü ferahlar ve matemi son bulur. [509] [Bu konu hakkında] biri, şöyle bir beyit söylemiştir:
Mal, eş ve çocuklar birer emanetten başka nedir Elbet emanetlerin iade edileceği bir gün gelir.
Tâceddin es-Sübkî - Makam ve Meslek Ahlâkı, Mu‘îdü’n-Ni‘am
Cevahir
/.–./
ç. ad
pırlanta, yakut, zümrüt, elmas gibi değerli taşlar.
cevahir içeren sözcükler
cevahir yumurtlamak — değerli sözler söylediğini sanarak saçma sapan şeyler söyleyenler için alay yollu kullanılır.
"Adam cevahir yumurtladığını düşünüyor, iyi not etmemizi istiyor"
Köken
Arapça