"Yolculuk etmek artık yabancısı olduğum bir kavram değil, tam tersine doğal bir kavram. Bağlardan ve alışkanlıklardan, evden barktan iyice koptum; bunların ikisi de kuşkulu kavramlar benim için, eksikliklerini hissetmiyorum. İki bavulun birine dünyevi ihtiyaçlarım olan giysilerimi, ikincisine ruhsal hazırlığım olan müsveddelerimi koyuyorum, ondan sonra her yer benim evim. Maddi ve manevi hayatta durmaksızın özgürlüğün yeni bir biçimini keşfetmek yaşamın anlamıysa en az yükle yaşamak ve duygusallıktan uzak olarak geçmişin büyük bir bölümünü geride bırakabilmeyi başarmak belki de en iyisidir. Bir kentin uyanması hep harika bir görünüm olarak gelmiştir bana, yüz binlerce insanın görünmez inlerinden sokaklara dökülmesi. Bir kentin harekete geçmesi, müthiş güzel bir şey, bir lokomotifin yürümeye başlaması gibi, tekerleğin ilk dönüşü ağır, yavaş ve inleyerek olur, sonra hızlanır, birden normal hıza erişir, gidişin ritmi hızlı ve dolu doludur ki insan onu içinden hissetmez bile. İnsanların tertemiz yıkanmış sokaklara kasırgaya tutulmuş gibi dökülmeleri ne çarpıcıdır; yine de her insan, kargaşaya benzer bu kalabalıkta kendine ait yerini arar; karmaşaya benzeyen; ama aslında tasarlanmış bir düzen olan şeyden daha görkemli bir şey yoktur, tıpkı tiyatroda halkın itiş kakış dolaştığı bir sahne gibi, aslında orada da her hareket görünmeyen yönetmen tarafından en anlamlı biçimde tasarlanmıştır. Düşüncelerimizi meşgul eden saçmalıklara gün gelip nasıl da gülerek bakacağız."
DÜŞÜNCELER Durmaksızın yürüyorum bu kıyılarda,  kumla köpüğün arasında. Yükselen deniz ayak izlerimi silecek,  rüzgar köpüğü önüne katacak,  ama denizle kıyı daima kalacak.
Reklam
Defterimi Bulmam Lazim :)
Cemal Süreya şiirlerini deli bir güvercine mı yazdı ? Ben bu yüzden sığırcık kuşlarına şiir yazmıştım yıllar önce. Oysa isimlerini ilk kez ilkokulda duymuştum. Fen bilgisi öğretmenimiz sığırcıklarım diye severdi bizi ve bir kuş olduğunu söylediğinde hiç birimiz inanmamıştık. Bende seviyorum artık sığırcık kuşlarını zira örgütlü canlılar.
"Şu an burada saat 03:16. Benim için günün en güzel zamanı. Eskiden bir şeyler çizerdim, önemsemeden, hızlı hızlı. Senin gibi değil ama. Senin çizimlerin gerçekten çok güzel. Bir evim olsaydı, bütün duvarlarını senin resimlerinle süslerdim. Dün kahve yaptım kendime, içine bir kaşık da bal kattım ve çizimlerini düşündüm tek tek. Çay fincanlarında yetiştirdiğim çiçeklerim var, görsen, çok seversin sen de. Sana gönderdiğim şarkıları önce onlara dinletiyorum. işte sen benim için o çiçeklerden birisin. Ama kocaman kırmızı çiçekli. Kırmızı."
Evim bildim seni, geçmişim ve geleceğim Oralarda bir yerdeyken sen Ve en güzel ihtimalken Bir şey gelmiyor elimden (Baba benim kafama sık!)
Her Gün Seninle
Güzel olan Her günü seninle tekrar tekrar yaşamak Erimek yarını olmayan zamanlarda Durdurmak bir yerde bütün saatleri Bütün kuralları kırıp parçalamak Sonra varmak o yerlere Mevsimlere dur demek Kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara Güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak Sonra doldurmak ay ışığını kadehlere Delicesine içmek
Reklam
670 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.