Dede Korkut Hikâyeleri ile İliada ve Odysseia Destanları
-Dede Korkut Hikâyeleri İle İliada ve Odysseia Destanları Arasında Mukayeseli Bir Deneme - Doç. Dr. Osman Yıldız- Türk ve Yunan kültüründeki mitolojik unsurlar karşılaştırmalı olarak konu edilmiştir. Destan, masal, hikaye gibi türler içinde olağanüstülükler barındırır. Bu iki destan da buna birer örnektir. Yunan destanında geçen Tanrılar, tabiat üstü varlıklar vardır. Ve bu varlıklar insanlardan üstün görülür. Fakat Türk destanlarındaki Hakanlar ve halk arasında herhangi bir üstünlük yoktur. Hakanlar halkın refah yaşamı için çabalar. Birçok eski metnimizde de açları doyurmak, yoksulu giydirmek olarak karşımıza çıkmaktadır. İki destanda da kötücül güç olarak Tepegöz örnek verilmiştir. Dede Korkut'ta Tepegöz gözüne mil saplanarak öldürülür. İliada ve Odysseia'da ise Tepegöz gözüne mil saplandıktan sonra öldürülmez alay edilir. Türklerde düşmanın onuruyla alay etme unsuru yoktur. Her iki toplumun karşılaşılan problemler karşısında ortaya koydukları tepkiler, bu seciye farklılığına göre olduğu gözlemlenmektedir. Türklerin erdemli davranış ve ahlak ilkelerinin olduğu ortaya konmuştur
Okuma Listem
DÜNYA EDEBİYATI 📚 *HOMEROS İlyada Destanı ✓ Odysseia Destanı ✓ *DANTE ALİGHİERİ Yeni Dünya✓ İlahi Komedya✓
Reklam
Savaşın Şafağında
Ve kainat koymuştu umudu insanın kalbine, Son krallığı ayağa kaldıracak nice kahramanın ruhunda işlenmişti, Tozların ve hislerin dile gelmeyen hayalleri. Bir kez daha ayağa kalkacak gücü bulan anka kuşu, Dağıldığı yerden toplarken ateşten tüylerini, Kardelenlerin kayalık bölgede verdiği mücadeleye tebessüm etti. Değil miydi mücadele, buraya
Ortadoğu'da Sıradan Bir Cinayet Seni kurşuna dizerler Bir çocuk cesedini sektirirler ayaklarında Hayat zamansız bir ölümdür Ortadoğu'da. Göçten kalan açık bir yara ve soyguncular halay çekerken ganimetin başında Doğmak pişman olmanın yarısıdır Ortadoğu'da. Her şeyi anladım sanmanın dudaktan esirgediği o çelimsiz gülüş Anne ne
Ortadoğu'da Sıradan Bir Cinayet Seni kurşuna dizerler Bir çocuk cesedini sektirirler ayaklarında Hayat zamansız bir ölümdür Ortadoğu'da. Göçten kalan açık bir yara ve soyguncular halay çekerken ganimetin başında Doğmak pişman olmanın yarısıdır Ortadoğu'da. Her şeyi anladım sanmanın dudaktan esirgediği o çelimsiz gülüş Anne ne
Falih Rıfkı Atay
_Çocukluğumuzda Türk, kaba ve yabani demekti. İslam ümmetinden, Osmanlı idik. Vatan sözü yasaktı. Padişahın kulları idik. Okul çıkışında ’Padişahım çok yaşa’ diye bağırırdık. Arap’a Arap, Arnavut’a Arnavut, Rum’a Rum, fakat kendimize Osmanlı derdik. Bütün ekonomi, bütün iç ve dış ticaret, bakkallara kadar çarşılarımız, kadrolarında bir tek Türk
Reklam
264 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.