Virane olmuş kalbime ne yaptın? Bak! Divane aşkım ne yaptın? Alışkanlığın ipeğinde rahat uyuyordum Kelebek gibi kanadıma ne yaptın? Gözünün kadehinden daha içmeden sarhoş oldum Meyhanem sarhoş oldu ne yaptın? Omzuma yaslanmaya değmez miydim? Omuzlarımın hasretine ne yaptın Beni yordun kendinde yorgun gittin Ey yolcu! .. Evime ne yaptın? Gözyaşlarının yağmurundan dünyam ıslandı Yuvamın çatısına ne yaptin?
KİBAR HIRSIZIN TÜRKÜSÜ
youtube.com/watch?v=OGS8wdV... Anamın ipiyle indim gökdelen damınızdan Kelebek gibi girdim kelebek camınızdan Taksinize mülkünüze dairenize... Heceleyerek üzerinde ayak ve el uçlarımın Belledim seyyarenizi ve kelimelerinizi... Gözlerinize baktım, mukaddes ciltlerinize, büfelerinize Vesairenize... Şiir fenerimle de baktım, son çığlık! Aşk yokmuş sizde beş paralık! Gidiyorum ben boşçakallar Sıçmışım ortalık yerinize Kıçımın fosforuyla aydınlanın siz artık
Reklam
Bırak çirkin bir tırtıl olarak kalayım kozamda Ben o kozamda mutluyum Seni ömrümün sonuna kadar orada bekleyebilirim. Olgunlaşabilir ya da çocuk kalabilirim Ne olur beni kozamdan çıkarma Kelebek olarak yaşayacağım ömür bellidir . Tanrıya küstahlık edip yanına gelebilirim Ölebilirim yaşayabilirim Canıma tak etti diye tekrar tekrar
Sen hiç yaşarken ölmeyi istedin mi Çocuklar gibi kahkaha atarken İçinin ağıtlar yaktığı oldu mu Yada nefesini tutup ölmeye çalıştın mı hiç Mesela tanrıdan kelebek olmayı istedin mi Tam tadını alırken hayatın, intihar tadında bir ölüm Gözlerinin boş baktığı oldu mu hiç Kimseden bir talebi kalmamış bir insan oldun mu hiç Seni birilerinin ölümle
Aşk İki Kişiliktir
Değişir yönü rüzgârın Solar ansızın yapraklar; Şaşırır yolunu denizde gemi Boşuna bir liman arar; Gülüşü bir yabancının Çalmıştır senden sevdiğini; İçinde biriken zehir Sadece kendini öldürecektir;
GECE YARISI KAPIMA KERTENKELE BIRAKAN GİZEMLİ YARATIK
Gecenin bir yarısı, tek odalı odamda yatağımda uzanmış, uyku tutmayan gözlerimle telefonumla dünyadaki gelişmeleri takip ediyordum. Derken kapıdan gelen sesler dikkatimi çekti. Miyavlayan bir kedi sesi. Üstelik tam da kapımın önünde. Kapıyı açtım ve karşıma tanıdık bir sarı renk çıktı: Sarı Dişi! Birkaç günde bir uğrayan, ofisin önünde arada bir
Reklam
Dört kelebek bir gün ateşle karşılaşmışlar. Ateşin ne olduğunu öğrenmek istemişler tabii. İlk kelebek ateşe biraz yaklaşmış ve aydınlık verdiğini fark etmiş. Arkadaşlarının yanına gidip 'Ateş aydınlatıcı bir şey' demiş. İkinci kelebek bu bilgiye yetinmeyerek daha fazlasını öğrenmek istemiş ve biraz daha yaklaşmış ateşe, böylece ısındığını hissetmiş. Sonra dönüp 'Ateş aynı zamanda ısıtıcı da bir şey' demiş arkadaşlarına. Üçüncü kelebek de fazlasını öğrenmek isteyip biraz daha yaklaşmış ateşe ve kanatlarının yandığını hissetmiş. Dönüp 'Ateş aynı zamanda yakıcı da bir şey' demiş. Sonuncu kelebek de daha fazlasını öğrenmek istemiş ve biraz daha yaklaşmış ateşe. Önce aydınlığı görmüş, sonra ısındığını hissetmiş, sonra yanmaya başlamış ve biraz daha yaklaşınca yok oluvermiş. Ateşin aslında ne olduğunu sadece o kelebek öğrenmiş ama dönüp arkadaşlarına anlatamamış. Ateşi ancak içinde kaybolan bilir. Tıpkı aşk gibi... O yüzden gerçek aşkı tadanlar anlatamamışlar.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.