Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ankara'da Sıradan Bir Düğün
Oturduğum masadan sıkılan gözlerle etrafı izliyorum. Klasik bir salon düğünü işte. Etrafa kısık gözlerle bakıp, bekar oğullarına kız arayan anneler, etrafta koşuşturan çocuklar, uzun süredir görüşmüyoruzlar, niye hiç aramıyorsunlar, sen niye aramıyorsunlar. Ben aramasam sormasam arayacağın soracağın yoklar, çok güzel olmuşsunlar, kıyafetin
Namaz
Namazda huzurdayız ama kimin huzurunda durduğumuzdan gafiliz. Bunun için ikâme edilen bir miraç değil namazlarımız;aradan çıkarılan bir borç gibi. Ah bir anlasak,namaz seccadeyi serdiğimiz anda değil,selam verip seccadeden kalktığımız anda başlar.Bu idrak, böylelikle bizim iki namaz arasında geçen vakitlerimizi de kulluk şuuruna yükseltir. Namazın
Reklam
Sonuna kadar okuyunuz ÖNEMLİDİR
Corona ile alakalı şahsi fikrimi söylemek istiyorum amacım asla fikrimi kabul ettirmek deil sadece kafa karışıklığına ve yanlış düşüncelere bir rehber olmak amacıyla yazıcam bunları fikirlerinizi serbestçe beyan etme hakkına sahipsiniz aynı fikirde değilsek bile bilimsel verilerle tartışır ortak bir nokta buluruz diye düşünüyorum . Giriş
An geliyor son kez konuşuyoruz sevdiğimiz insanla veya sarılırken bilmiyoruz son kez elini tutabildiğimizi. Zaten birisi gelip uyarsa, dese ki ‘son kez görüyorsun onu.’ çok farklı olabilirdi. Hayat işte, ister kader de ister seçimler de. Bu yaşıma kadar öğrendiğim bir şey varsa o da sevdiklerin tek tek gidince yalnızlığı biraz daha sevdiğimdir. Bu yüzden sevmekten korkar olduk belki de. Bu yüzden kendimizden bile kaçmalar. Her kaçış kitaplara biraz daha sığınış oldu. Geleceği veya an’ı aramıyorduk çünkü, tek aradığımız geçmişe dair yüzümüzde tebessüm oluşturacak ufak bir anı. Anılar içerisinde bir hayat kuruyorum, ihtiyacım yok güvenebileceğim veya sarılabileceğim insanlara.
Birkaç gün önce metroya bindim ve çantamdaki üç kitaptan birini aldım. Metrodan indim ve otobüse bindim. Otobüsten indiğimde bitmişti kitap. Biten elbette kitabın sayfalarıydı, rüzgarı hala devam ediyor içimde. Kitap okurken "bir yolcu değil bir kâşifti" mealinde bir cümle ile karşılaştığımda istemsiz gülümsedim. Bu sıralar öyleydim çünkü. Bir yolum yok ama yolcuyum, yolun sonuna değil gözümün gördüğüne gidiyorum. Yolcu değil, kâşifim yani. Raflardan rastgele seçilen kitapları çantaya almanın, eve geldikten sonra o kitapları teker teker çıkarmanın, hangisinden başlayacağını tercih etmenin tatlı heyecanları... Son iki ayda kaç kitap okudum bilmiyorum. Ne kitapların ismi kaldı, ne yazarlarının... Bir keşif okuyuşuyla geçtim kitaplardan, okudum, okudum, okudum... "Okudum"lar arasındaki her virgül bir "kaçış"ın vurgusu. Cemil Meriç'in saf-dilâne ve sehl-i mümteni cümlesi ise "İnsanlar kötüydü, kitaplara sığındım." Sonsuz ve sırasız cümleler... Nevmekân Sahil'in korkutucu raflarında milyarlarca satırın varlığı tedirgin ediyor beni. Bu sıralar gözümün görebileceği yükseklikteki Selimiye raflarına bakıyorum. Yazılı her cümle gerçekten yazılmalı mıydı? Kendini tekrar eden sorular ne kadar yoruyor insanı... Akıcı bir metnin ritmine uymak gibisi yok... Bir de güneş vuracak sayfalara...
Renklerden renksizliğe kaçış...
İçimde dışarı çıkmak için uygun fırsatı kollayan anlamsız bir öfke var. Ya da kırgınlık. İnsana, insanlığa, yaşama, yaşantılara... Adını ne koyar sınırlarını nasıl belirlerseniz artık... Belki de alelade bir depresyondan kaynaklanıyordur bu söylemler, bil(e)miyorum. Ancak eşkaza fırsat bulur ve dışarı çıkarsa bu öfke, işte o zaman gerçek manada
Reklam
Yağmur
Kurak topraklara değse bir damla yaş Dolu tufan' ında boğulsak ne olur Elleri semaya açsak yarrab çölde deniz görsek ne olur Gözyaşları nimet olsa ben kuluna hayrı olur Günahlara affı olsa durmaz akar seller olur Bir Sevi ki yağmur olsa çorak yüreğe derman olur Bir zemheri bir fırtına ırgatlara çile olur Bir dilim ekmek aşına hâmâl desen hâmâl olur Ağa desen konakta sefa emir ferman sıra olur Vijdan desen yok kahya'da söyler söyler söyler durur Yarrab sen görüyorsun böyle adalet mi olur? Bifave yüreğe yağmur yağsa kir pasından zillet olur Bataklığına saplanırsan feryat figan kaçış olur Nuh gemisi yakın olsa demir atmaz uzak durur Dolu yağsa arınamaz yürek dediğin sadık olur. @Almina_Eliz
Sıkılmak; sanki gölge gibisin. Bir vakit rengarenk olan şeyleri söndürür, kendi viranene hapsedersin.. yok senden kaçış, ne çeşit bi illetsin?
"Savaşım kendimle şansımla değil, Kaçış yok, çarpışmak ölmek gerekir..." Kaldı 8 | Savaşım Kendimle
Neşemizi artıran, hayatımızı renklendiren bu özel günlerde çocukluğumuzda geçirdiğimiz bayramlara özlem duyar ve yeniden çocuk olmak isteriz. Büyüdükçe çocukluğun getirdiği saflık ve masumiyeti kaybeder, önyargılar edinir, ayrımcılığı, ırksal, dinsel ve toplumsal hoşgörüsüzlüğü öğrenir, sevginin gücünden uzaklaşırız. Bu yüzden bayram, büyükler için acı veren gerçeklerden kaçış olarak yaşanırken sadece çocuklar tarafından coşkuyla kutlanır. Gelin 1000kitap Ailesi olarak bu bayramı kalplerimizi yumuşatarak, önyargılarımızı kırarak, sevgi, dostluk, barış, birlik ve beraberlik içinde geçirelim. Bayramın tadını sevdiklerimiz ve 1000kitap ile çıkaralım. Sevginin mutlak gücüne olan inancımızın ve kitaplara olan güvenimizin artacağı, çocukça coşkular ile dolu güzel bir bayram olsun. “Sevgi enerjisi, Evren’in tutkalıdır ve yok edilemez.” Sevgiyle kalın…
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.