Kader seninle bir mahkemem var ama Nere gittiysem kimi sevdiysem kestin önümü ...
Ankara Acıları
Hüznümün dudağıdır gökte açan karanfil Talih, bir cellat gibi vurdu yüreğimizi Ateşler ülkesinde o ve ben, iki mahkum Kâh bir sevda çölünde parlayan ay ışığı Kâh rüya bahçesinin zehirli sarmaşığı Uzaklardan bir rüzgar esiyor efil efil Sessizlik, acze düşen bir hayal kadar sefil Şimdi gül, ey korkular şehrinin yelpazesi Hasretin o en uzun, acının en tazesi Neden hala tütüyor burnumda karanlığın Ruhum neden yıllardır kahrının pervanesi Bu esrar senin midir, yoksa gemilerin mi Hemen hergün bir yıldız kayıyor gözlerinden Gözlerin kan ağlayan deniz kadar derin mi Yoksa habersiz misin ruhumun kederinden Ah, bağrımda pütürlü bir bıçak kadar keskin Tabutumu bekliyor ankara acıları Bu ne bir aşk masalı, nede heyula ve kin Dumanlı bir çöküşün en kara acıları
Reklam
İri güller! Mor zambaklar geçer çocukluk hatıralarımın içinden.Ey dolunay, ant olsun ki eskidi yıldızlar.Yemin ederim ki keskin bir yağmur kokusuna, konağın önünde görünen yedi renkli gökkuşağının üstüne gökyüzü eski gökyüzü değil. Suyun üstündeki yakamozlar soldu. Hani bahçelerde ki çocuk cıvıltıları, hani neşe, gece başlayan ev misafirlikleri ?
Mahiye Gürenli
Mahiye Gürenli
Tecrübe o kadar kıymetli bir şey ki… HUMAN Belgeseli 11.56’ncı dakika‘da diyor ki Bruno: “Sadece tekerlekli sandalyede olmak ve dünyayı gezmekle edindiğim deneyimle hayatı farklı bir açıdan gördüm. Ve bunun bana manevi anlamda öğrettiği: gelecek olan her neyse onu sadece kabul edip onunla mutlu olmaktır. Zihinsel olarak oldukça güçlüyüm. Bunun tek sebebi fiziksel olarak bacaklarımı kaybetmiş olmamdır. Gözlerim daha keskin ve kulaklarım çok daha iyi duyuyor. Bu bedensel anlamda. Ancak kendimi şanslı hissediyorum. Şöyle ki: hayatı çok fazla analiz etmiyor ya da sorgulamıyorum. Hayatta gezinip hep doğru zamanda doğru yerlerde olabiliyorum. Her zaman harika işler başıma geliyor. Bu durumda çok şanslı hissediyorum. Ama bu, şansa ya da büyünün gücüne veyahut iyiliği hayatın içine çekmeye inanmaktan geçiyor. Ve bence bu şans olarak görülebilir. Öyleyse Tanrı bizzat şu an karşıma çıksa ve dese ki: Bruno, bacaklarını geri veriyorum, ancak 13 yıldır öğrendiğin her şeyi geri alırım. Ona derim ki: Bacaklar sen de kalsın.” Tecrübelerinizin kıymetini bilin 🌸
KATİL-MAKTUL=İNSAN
Felaketler toplumların şuursal dinamiklerini etkileyebilir ve tetikleyebilir mi?Bu sorunun güdümünde düşündüğümüz de modern insan vahim durum içerisindedir. Nede mi? Çünkü toplumların şuursal dinamakileri o kadar çabuk değişikliğe ve dönüşüme uğruyor ki; Kafka'nın böcek olma hikayesinden daha hızlı ve sığ oluşuyor ne yazık ki! İnsan modern
İtalya ile birlikte bütün Avrupa'yı bir şiirle gömen Atsız Atam! Var ol!
DAVETİYE Ey Benito Mussolini! Ey gayet yüce, İtalyanlar başvekili muhterem Duçe! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar... Bizim için savaş düğündür; Din Arab’ın, hukuk sizin, harp Türklüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem karadan, hem denizden ordular
Reklam
142 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.